(SND) SAFRANBOLU (ILBARIT KÖYÜ)
RESSAM
RECAİ DEMİRSÖZ
20 küsur yıl
öncesi,29.ekim.1999 tarihinde,köyümüzde safranbolu kaymakamlığınca,kültür ve
sanat merkezi kurulmuştu.yaşadığım zor şartlara rağmen,kültür ve sanat
merkezini ayakta tutmaya çalışıyorum. sakıp sabancı ,can kıraç ve eczacıbaşı
gibi holdinglere bağlı müzeler,15 yıllarını kutlarken,ılbarıt köyündeki 'müze'
20 ci yaşına girmiş bulunmakta.doğal olarak benim kendi imkanlarımla kutlama
şansım yok.geçenlerde köyü ziyaret eden,karabük ve safranbolu protokolu,hatta
bunlara karbük vekilleride dahil,hiçbir fikir yürütmedi.ilerde burunanın konumu
ne olacak diye...yıllar öncesi almanlar burayı ziyaret ettiklerinde,peşinsıra
birilerini yetiştiriyormusun,bende malesef yanıtını vermiştim.kaldıki bir
sanat-evini ayakta tutumak o kadarda kolay değil...her şeyden önce bilgi
birikimi istiyor.çünkü sanat-evine girildikten sonra,sorular ard arda geliyor.dün
ise istanbul'un çeşitli üniversitelerinden öğrenciler müzeyi ziyaret ederek
süpriz yaptılar.
(SND) SAFRANBOLU
(ILBARIT KÖYÜ)
Akıp
giden zaman çok şeyleride beraberinde getirir.Bir yakınındır.Bir dosttur.Cevat
Doğan,benim kuşağım olmasada, her zaman bana yakın olmuştur.Onunla en
son,3.Nisan,Karabükün kuruluşu etkinliklerine gitmiştik.Dr.Necmettin Şeyhoğlu
Stadında, büyük bir kutlama olmuştu.1987 yılında,Erzurum'da şehit olmuştu.Mezar
taşı biraz silinmiş,tekrar yazdım.Rahmetle anıyorum.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Ilbarıt
ta yalnız bir ev...Eminegil...Hacıömeroğullarının bir kolu olan,Eminegil evi
1954 yılında ,temel dahil Ilbarıt ustaları tarafından yapılmıştır. Hatta evin
sahibi,Sabri Yaşar, evin temel kısmına taş ayarlarken,oğlunun gücü yetmediği
için ayağına taş düşmüş ve ayak parmaklarının bir bölümünü kayıp etmiştir.Evde
yaklaşık 6-7 yıldır oturan yok,yalnızlığıyla başbaşa yaşıyor. Sabahın ilk
saatleri, herkese günaydın.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Osmançavuşgilden,
Turgut Saygın, Hacıalioğullarının kimin kimden olduğunu ve bu sülalerdeki
ayrışmayı istemişti. Doğal olarak bu sülaler ya baba iki, bilemedin üç evlat
olarak, Ilbarıt köyüne intikal etmişlerdir. İlkönceleri tek evde ikamet
ederken, daha sonraları birden çok ev yapmışlardır. Ilbarıt köyünde evler ilk
önceleri, direkler üzerine inşa edilmiştir. Burada bulunan iri gövdeli, meşe ve
karaağaçlar, evin yükünü çekecek biçiminde dikiliyor; daha sonraları bu
direklerin araları, ahıl olarak kullanılmak üzere taşla örülüyordu. Bu evlerden
geriye, bir Kulagilin evi kalmıştır. Daha sonraları, Safranbolu'ya
Tahtacıların
gelmesi ile Ilbarıt köyündeki evlerin ahşap kısımlarını Tahtacılar ve temelleri
rum ustalar tarafından yapılmıştır. Keresteler genellikle, Kastamonu-Araç
ilçesinden temin edilmiştir.Bütçesi iyi olanlar, sarıçam ,bütçesi zayıf olanlar
ise karaçam kerestesi temin etmişlerdir. Yalnız bizim Ilbarıt köyünde,
kızılçama , sarıçam diyorlar.
Hacıalioğulalarının
dağılımına gelince; Osamançavuşgil, Elişgil ve Havaşgil bir kol...İrabegil
Osman Çavuşun oğlu Mehmet...Yine Köremingil (Fısfıshafızgil) Havaşgilin bir
kolu...Güngörmezgil ve Alimollagil yine Hacialioğullarının bir diğer koludur.
Yalnız Alimollagil söyünmüş olup, Ovacık- Ekincik köyü Esenler Mahallesinden,
Musaoğlu Haşim evlatlık alınmış, daha sonra iki ev olan ailenin, Ali Özcan'ın
evi yıkılmış, İbrahim Özcan'ın evide yanmıştır. Güngörmezgile gelince yerlerini
,Osmançavuşgilden katırcı Hüseyin'e satarak, ilkönce Karabük sınırları olan
Bolkuş köyüne, daha sonrada, Safranbolu'ya yerleşmişlerdir. Aile Safranbolu'da
Tokerler olarak biliniyor. Hatta burada bulunan, bir fakültenin ismi Prof. Dr.
Fethi Toker, Güzel Sanatlar Fakültesidir.
Hacialioğullarının
diğer kolu ise Çavuşgil ve Keleşgildir.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Akıp giden zaman çok şeyleride beraberinde getirir.Bir
yakınındır.Bir dosttur.Cevat Doğan,benim kuşağım olmasada, her zaman bana yakın
olmuştur.Onunla en son,3.Nisan,Karabükün kuruluşu etkinliklerine
gitmiştik.Dr.Necmettin Şeyhoğlu Stadında, büyük bir kutlama olmuştu.1987
yılında,Erzurum'da şehit olmuştu.Mezar taşı biraz silinmiş,tekrar
yazdım.Rahmetle anıyorum.
1960 yıllarında bir köy kahvesi olan,
Hüseyin Şahinin kahvesi ile başlıyor.Ilbarıt köyü orta mahalle...Bu
kahvehane,daha sonraları,Hasan Özlü 'Karanlık' ve Hasan Yıldırım tarafından da
işletilmişti.Zaman şimdi atıl vaziyette...Herkese ğüaydın.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
DABAZ: Kelimesine açıklık getirmek istiyorum. Dabaz, Ürtiker
(Kardeşen,dabaz) yani eskiden beş çocuktan birinde görünen bir cilt
hastalığıdır. Komşumuz Hacılarobası köyündede, Aşağıdabazgil, Yukarıdabazgil
diye iki sülale vardır. Ilbarıt köyündeki Dabazgil söyünmüş olup, ev yerini
aşağı mahalle ,Havaşgilden Hasan Mutlun almıştır.B
Kısaca
özetlersek, Ilbarıt köylüsünün nereden ve nasıl geldiği halen çözümlenmiş
değil. Örneğin bizim sülale 3 kardeş Ordu'dan gelmiş ve Ordu'da Musluoğlu
esamilerine ulaştım. Ordu'yada şu anda Suriye'de bulunan Musul'dan geldiği bilinmektedir.
Hatta ,Kastamonu- Araç ilçesi Yenigömü Köyünde bir sayfa arkadaşım, mezar
taşının fotoğrafını çekmiş. 1938 yılında vefat eden kişinin mezar taşında,
Musluoğlu ibaresi var. Demek ki Musluoğulları sadece Ilbarıt köyü ile ilintili
değil...
Ilbarıt
köyünün bundan sonra fazla öyküsünün olacağını sanmıyorum. 1950 de Anadolu'da
başlayan büyük şehirlere göç...1960 yıllarında Ilbarıt köyünde de başladı.Çünkü
tarlalarda verim düşüktü...En kötüsü bağların kuruması vesile oldu. Eğitim
alanlar ister istemez bir daha köye dönemediler. Bazı evler kullanılmayacak
şekilde yıkıldı ve halen yıkılmaya devam etmektedir. Şu anda köyde geriye dönük
ekilebilir bir tarla dahi yok...Hacılarobası ve bazı köyler halen şansını
korumaktadır. Örneğin hemen kuzeyimizdeki, Davutobası köyünün bütün
tarlalarını, bu köyün muhtarı her yıl ekiyor; en azından kıraçlaşmayı önlüyor.
Yine buradan Araç ilçesinin bazı köyleri görünmekte, örneğin Araç Vakıf köyü,bu
köy bir kaç mahalle olup Akgeçit olarakta bilinir; her yıl bütün tarlalarını ekiyor.
Ülkeleri kalkındıran o ülkelerin tarımı ve hayvancılığıdır. Eğer öyle olsaydı
bu gün kıymanın kilosu 260 lira olmazdı. Bunun yanında asırın en büyük sorunu
'SU
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Dün ,Safranbolu'daydım.Burası, Kıranköy olarak bilinen
semt...1924-26 yıllarına kadar bu semtte rumlar yaşamış.Cumhuriyet kurulduktan
sonra, mübadele başlamış,rumlara iki sene süre verilmiş.Daha sonra
Yuanistandaki Türklerle takas edilmiş. Acı taraf Yunanistan'daki rumlar
Safranbolu'dan gelen rumları ötekeleştirmiş ve hali iyi olanlar, Yunanistandan,
Amerika,Kanada ve Avrupanın çeşitli ülkelerine göç etmişler.Rumlar ne iş
yaparlardı?Erkekleri taş ustası,demirci ustası ve kalaycı ustası,kadınları isr
evdeki tezgahlarında bez dokudukları biliniyor.Ilbarıt köyünde eski evlerin
çoğunun temel ustaları rumlardır.1870 yılında yapılan köy camisinide rumlar
yapmıştır.Fotoğraftaki tarihi kara fırın, Sadık'ın fırını olarak
biniyor.Kendisi
BİLGİLENDİRME:
Köyümüz
halkından, Değirmencigil'den, Hamo olarak bilinen,Emin Koç'un oğlu, 1959
doğumlu, Osman Koç, Rusya- Moskova'da vefat etmiştir. Bilindiği kadarı ile daha
önce, Bursa'da yaşayan, Osman Koç, eşinden ayrı ve ülkeye gelememe gibi
sorunları vardı. Bursa'da Emin isminde bir oğlu olduğu ve dünürü iki kez bizim
köye gelip , tarafımdan bilgi almışlardı.
Babası
Emin Koç' hatırlıyorum. 1935 doğumlu olup 1963 yılında 28 yaşında vefat
etmişti. Annesi ismini bilmiyorum. Kastamonu, Araç ilçesindendir.
bir kaç yıl öncesi vefat etti...1938 doğumluydu.
***********************************************************
Yol tabelaları,insanların bir yere daha kolay
ulaşmalarını sağlar. Oysa bazı kişiler var...Onlara insan demek mümkün değil,
yol tabelalarına zarar veriyor.Bilindiği gibi köylerde rahatsız olanlara,en
yakın şehirlerden ambülans geliyor ve yollarda tabela yoksa ister istemez
zorlanıyor. Söyledikleri ise bizim için 2 dakika 3 dakika dahi çok
önemli...Daha önceki tabelayı gördünüz,önce boyamışlar,daha sonra ateş
etmişler.Burası Ilbarıt köyünün 5 km. uzağındaki bir yol sapağı, aşağıdan gelen
araçlar eğer yol bilgisi yoksa ister istemez zorlanıyorlar ve başka istikamete
gidiyorlar.Buraya bir tabela daha aştık, ama zarar verileceği muhakkak. Umarım
vermezler.Herkese günaydın.
Ilbarıt köyü, Aşağı ve orta mahalle...Hacıömeroğulları,Hacıalioğulları,Kuruhalilogulları,
Süleymanbeyoğulları,Kadıoğulları,Hacıhamzaoğulları,Tavşacıoğlu,
Kütükçüoğlu,Dalkıranoğlu,Hoşafçıoğlu,
Dün ,Safranbolu'daydım.Burası, Kıranköy olarak bilinen
semt...1924-26 yıllarına kadar bu semtte rumlar yaşamış.Cumhuriyet kurulduktan
sonra, mübadele başlamış,rumlara iki sene süre verilmiş.Daha sonra
Yuanistandaki Türklerle takas edilmiş. Acı taraf Yunanistan'daki rumlar
Safranbolu'dan gelen rumları ötekeleştirmiş ve hali iyi olanlar, Yunanistandan,
Amerika,Kanada ve Avrupanın çeşitli ülkelerine göç etmişler.Rumlar ne iş
yaparlardı?Erkekleri taş ustası,demirci ustası ve kalaycı ustası,kadınları isr
evdeki tezgahlarında bez dokudukları biliniyor.Ilbarıt köyünde eski evlerin
çoğunun temel ustaları rumlardır.1870 yılında yapılan köy camisinide rumlar
yapmıştır.Fotoğraftaki tarihi kara fırın, Sadık'ın fırını olarak
biniyor.Kendisi bir kaç yıl öncesi vefat etti...1938 doğumluydu