köydeki
resim atölyemde,artık düz yürüyemiyorum.her taraf,kitap,gazete,dergi ve resimlerim.atölyemde
yan yan yürüyerek ancak hareket edebiliyorum.oysa yoksulluk içinde
ölen,hollandalı ressam van gogh'un resim yaptığı atölyesi,140 m.kareymiş.
bu
gün ılbarıt köyünde yağmurlu ve soğuk bir gün...ısı neredeyse 10
derecelerde,kitaplarımı karışıtırıken,elime bir kitap geçti.safranbolu,yörük
köyü ve düğün adetleri.yazarı ali rıza alan,yıllar öncesi,tuncay kara ile
yanıma bir albay gelmişti yörük köyünden acaba o mu çıkaramadım.
kitabın
orta yerlerinde,bizim köyden,ılbart'dan söz ediyor.1900 yıllarında,hacılarobası
köyü ile ılbarıt köyü arasında kanlı bir olay olduğu gerçektir diyor,ama ben
bir olay olduğunu sanmıyorum.hatta o anı anlatan bir türkü ağıtıda yazmış ve
şöyle;
meydancığı
ılbarıtlı bürüdü
aşığıdan
hacılarobası yürüdü
arap
oğlan kör feyziyi sürüdü
konmam
kuşlar konmam daldan ayrıldım
alnı
top kaküllü yardan ayrıldım
elim
bağlı tabakamı açamam
açıp
açıp bir sigara içemem
kanadım
yok ki kadıbüküne uçamam
ötme
bülbül,ötme mezarımın taşında
hem
ayrılık,yar sevdası başımda
iki
bülbül bir dereden su içer
dertli
bülbül dersizlere dert açar
buna
yanık sevda derler tez geçer
konmam
kuşlar konmam daldan ayrıldım
alnı
top keküllü yardan ayrıldım.
türkü,ağıt
böyle bitiyor.yanız hacılarobası ile ılbarıt köyü arasında,bir zamanlar
'heceldüzü' arazi davası uzun yıllar sürmüştür.heceldüzünün,hemen alt kısımı
ortalık mevkii ve onun alt kısmı ise hacılarobasının bağlarınıda olduğu yer
meydancık mevkiidir.sanırım kavga,derken o yılları anlatmaya çalışmış,ali rıza
alan...