RECAİ
RECAİ DEMİRSÖZ
ÜÇBÖLÜK KÖYÜ
RESSAM RECAİ DEMİRSÖZ :
Üçbölük, Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.
Köyün asıl adı Ilbarıt’tır. Ilbarıt kelimesi eski türkçe ve moğolca olup, Ilbarlar-İlberler-anlamına gelmektedir. Tarihçi ve yazar İlber Ortaylı’nın ismi ile aynıdır.
Karabük iline 24 km, Safranbolu ilçesine 16 km uzaklıktadır.Safranbolu’nun Üçbölük köyünde yaşıyor. Kaymakamlığın tahsis ettiği eski ilkokulu atelye ve galeri olarak düzenliyor. Bölgenin eski kültürüne ait topladığı eski objeleri de burada sergileyerek mekanı müze olarak da kullanıyor. Kendine özgü ve şaşırtıcı bir insan olan Recai Bey müzikle de ilgileniyor, saz çalıyor ve sazını da kendisi yapıyor. Tablolarından 2 tanesinde insan figürlerinin tek gözbebekleri var. Sebebini sorduğumuzda; ”Bence insanların çoğu zaten görmüyorlar, baksanıza yaşadıkları dünyayı yok ediyorlar” diyor.Yolunuz düşerse onu tanımak ve eserlerini görmek için TAŞEV’e ve Üçbölük köyüne gidiniz…..
Uzun yıllardır Safranbolu’nun Üçbölük (Ilbarıt) Köyünde yaşamını sürdüren ressam Recai Demirsöz resim çalışmalarını sürdürürken diğer yandan de köyünde oluşturduğu müze ile köyünün ve Safranbolu’nun turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor.
Recai DEMİRSÖZ (Geleceğe Mektup)
Kelimeleri kifayetsiz bırakan insan…
*Safranbolu’ya bağlı eski adı ILBARIT olan ÜÇBÖLÜK köyünde büyük çabalar ile tek başına oluşturduğu “KÜLTÜR SANAT MERKEZİ”e sahip olan insan…
*Hiç bir eğitim görmemiş olmasına rağmen resim, heykel, ve müzik alanlarındaki çalışmaları ile özellikle üniversitelerdeki Profesör ve Doktorları hayretler içerisinde bırakan insan…
*Yokluktan çuvalları gererek oluşturduğu tuvallerde resim çalışmaları yapan insan…
*Tamamı kendi üretimi olan saz, keman gibi enstrümanlar ile müzik ziyafeti verebilen bir insan…
*Sanki yüzyıllar öncesinden yapılmış gibi duran kilden hazırlanmış heykellerin mimarı…
*Çevredeki tarihi eserleri yağmacılardan, bilinçsizlerden koruyan bir vatansever…
Ve ne yazık ki köyün delisi olarak bakılan bir insan…
Onun değeri maalesef o artık aramızda olmadığında anlaşılacak!
Şimdi yalnız başına sobasının yanında oturan ve oldukça sade bir hayat yaşayan bu insanı gelecekte konforlu, sıcak ve lüks konferans salonlarında anacak olmamız;
Ne büyük bir haksızlık!
Ne büyük yüzsüzlük!…
Bu gün bu satırları yazıyorum…
Gelecekte söylediklerim gerçekleştikten sonra bu satırları tekrar görecek olmam ne üzücü…
Cemil BELDER ~ 19-01-2014
RESSAM (RECAİ DEMİRSÖZ)
31-01-1956 Yılında Safranbolu ÜÇBÖLÜK (ILBARIT) Köyünde doğdum. İlkokulu köyümde bitirdim.Kendi çabalarımla okumak istedim amma başaramadım.On beş yıl İstanbul’da çeşitli fırınlarda çalıştım. Köyde çiftçilik yaptım.1982 yılında resim yapmaya başladım.Halen devam ediyorum. Kimseden resim eğitimi almadan kendi kendimi yetiştirdim.1983 yılında Karabük’te ilk sergimi açtım.Bu sergim ulusal basında yer aldı.Resim çalışmalarıma hız vererek çalışmaya başladım.1984 yılında Safranbolu’da sergi açtım.Sergilerim aralıklı olarak devam ediyor.Büyük şehirlerde sergi açabilmem için sponsora ihtiyacım var.Üçbölük Köyü Kültür Merkezinde çalışmalarıma devam ediyorum.Kültür Merkezinin düzenini ve her gün açık kalmasını sağlıyorum.İyi günler sizinle olsun. Ilbarıt Köyünden sevgiler,saygılar.
ADRES: ÜÇBÖLÜK KÖYÜ /SAFRANBOLU TEL: 0 370 735 50 81
RESSAM (RECAİ DEMİRSÖZ)
13 Mart Pazartesi Akrilik mi yağlı boya mı?
Yıllarca İstanbul’da çeşitli, işlerde çalıştı. Sonra İstanbul’u terk etti. Köyüne döndü/yerleşti. Bir kültürevi açtı. Resim çalışmalarını orada sürdürüyor. Son zamanlarda akrilikle çalışıyor. Ama çabuk kurumasından memnun değil. Yine yağlı boyaya dönecek gibi.
Son iki çalışması köylü figürleri. Atölye soğuk olduğu için çalışmaları biraz yavaş ilerliyor. Ressamın adı: Recai Demirsöz. Tel: (0370) 735 50 81. Üçbölük Köyü, Safranbolu.( arsiv.sabah.com.tr)
Ressam Recai DEMİRSÖZ;
Safranbolu’nun Üçbölük köyünde yaşıyor. Kaymakamlığın tahsis ettiği eski ilkokulu atelye ve galeri olarak düzenliyor. Bölgenin eski kültürüne ait topladığı eski objeleri de burada sergileyerek mekanı müze olarak da kullanıyor. Kendine özgü ve şaşırtıcı bir insan olan Recai Bey müzikle de ilgileniyor, saz çalıyor ve sazını da kendisi yapıyor. Tablolarından 2 tanesinde insan figürlerinin tek gözbebekleri var. Sebebini sorduğumuzda; ”Bence insanların çoğu zaten görmüyorlar, baksanıza yaşadıkları dünyayı yok ediyorlar” diyor.Yolunuz düşerse onu tanımak ve eserlerini görmek için TAŞEV’e ve Üçbölük köyüne bekleriz.
Ressam Recai DEMİRSÖZ;
Uzun yıllardır Safranbolu’nun Üçbölük (Ilbarıt) Köyünde yaşamını sürdüren ressam Recai Demirsöz resim çalışmalarını sürdürürken diğer yandan de köyünde oluşturduğu müze ile köyünün ve Safranbolu’nun turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor.
Ülkemizin bir çok yerinde sergiler açarak sanay dünyasının ilgisini çeken Recai Demirsöz Karabük ve Safranbolu halkından yeterli ilgiyi ve desteği göremediğini söylüyor.
Safranbolu 10. Alten safran Belgesel Film Festivali için aldığı davet sonucunda Safranbolu’nun ünlü sanat ve şarap sunum merkezlerinden olan Taşev’de kendisini ziyaret eden ÇGD Başkanı Mustafa Yanık, BRTV İdari Müdürü Osman Çetinkaya, teknik müdür Zafer Acar ile haber merkezi yetkilisi Nazan Yılmaz’a duygularını anlatan ressam Recai Demirsöz ; “Ne yazık ki, tüm ülkede olduğu gibi kentimizde de sanata ve sanatçıya yeterli destek verilmektedir. Ben köyde çok zor koşullar altında sanatsal uğraşımı sürdürmeye gayret ederken ilgililerden ve halktan da destek bekliyorum” dedi.
Taşev!in sahibi Sumru Yağmurdereli de : “ Uzun zamandır tanımaktan gurur duyduğum ressam Recai Demirsöz’ün sergisini burada açması bizi onurlandırmıştır. Kendisiyle ilgimizi sürdürerek elimizden gelen tüm tanıtım işlerini gerçekleştirmeye çalışacağız” dedi.
Sanata duyarlı olan BRTV kurumu mensupları olarak biz de kendisiyle ilişkilerimizi en üst düzeyde tutmaya gayret edeceğiz” diyen BRTV Haber Daire Başkanı Mustafa Yanık Recai Demirsöz’ün sanat dünyasında çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Selami ALKAN (SND) Safranbolu / 2007
Sitemdeki yazıların kaynağı verilmemiş olanların kaynakları bilinmediğindendir. Hak sahipleri talep ettiği anda kaynağı yazılır ya da yazı siteden kaldırılır. Kendi yazılarımın altında ismim vardır. Bu sitedeki yazıların yasalara aykırı kullanımı siteyi değil kullanıcıyı bağlar. Bu site hiçbir menfaat gözetilmeksizin sadece bilgi sağlama amacıyla kurulmuştur ve ticari hiçbir çıkarı yoktur. Ziyaretçilerden tek talebim DUA’dır.İyi günler sizinle olsun.
ANEKDOT...
1982. Yılından bu yana, doğduğum Ilbarıt köyünde yaşıyorum. 1965 yılında değişen Üçbölük benim için fazla bir şey ifade etmiyor. Her şeyden önce şovenist değilim.
Sosyal Medyayı da, yaşadığım dağbaşından bir yerlere ulaşmak için kullandım ve tamamen kapatmak üzereyken, sağ olsun Hasan Mutlu hoca, sen gerekli insansın biz öderiz, deyip kapattırmadı.
Ilbarıt köyü, Safranbolu sınırları içinde başta doğa yapısı olmak üzere, az yerlerden biri 180 derce açıyı neredeyse 50 km. mesafeyi görebilen bir alana sahip. Tabii ki kuş uçumu değil...
Yaklaşık bu dağın başında, 25 yıldır 'Sanat Galericiliği' ve Müzecilik yapıyorum. Hiç bir yerden bir kuruş almadan, cüzi bağış yapanlar var sağ olsunlar, ama bazen hasarlar oluşuyor ve bunu cebimden karşılamak zorunda kalıyorum. Çünkü sanat ve kültür adına derdimi anlatabileceğim hiçbir yer yok...
Bunları niye yazıyorum. Tanımadığım kişiler, muhtar olsana, bir başkasına beleş para aldırıyorsun gibi yazılar yazıyor. Her şeyden önce ben yalnız zaman insanıyım. Köyde de mecburiyetten yaşıyorum. İsterdim ki, İstanbul'da bir atölyem olsun ,ama olmadı. 15 yıl İstanbul'un çeşitli semtlerin fırın işçiliği ve başka işlerde çalıştım. En son 1985 yılında, bir sanat emekçisi olarak bir yıl kaldım. bir iki dost manevi olarak sahiplendi...O kadar...
Ilbarıt köyü,90 lardan sonra tamamen tar ım vs.leri bıraktı.1930 doğumlular. Köyün ileriye dönük nasıl ayakta kalabilmesi için mücadele verildi...Fakat başarılı olunamadı. 1964 yılında kurulan 'Köy Derneği' Dernek ne yaptı? O yıllarda katılım parası vardı.Hane başı iki taksit bin lira topladı.1977 yılında köye elektiriğin gelmesini sağladı. 1976 Yılında, köy adına açılan, İstanbul'un Balat Semtindeki 'Üçbölük Ekmek Fabrikası' burada bende 1978 yılında çalıştım. 14 bin ekmek üretiliyordu. Fatih dahil, Perşembe Pazarına kadar bir çok yere ekmek dağıtımı yapılıyordu. Dolasıyla 1930 doğumlular, yaşama veda edince...Ilbarıt Köyünde büyük bir boşluk oluştu ve yeri bir daha doldurulamadı. Zamansa basit dedikodularla geçiştiriliyor. Evet köye eski mimariye uygun olmasa da, yeni evler yapılıyor, ama birden çok evde yıkılmaya yüz tutmuş vaziyette...Tüm bunları niye yazdım. Bazı eleştiriler geliyor. Bu eleştirileri yapanları tanımıyorum ve Ilbarıt' da yaşayan yalnız zaman insanıyım. Saygılarımla...
En çok katkıda bulunan
Köylerini terk edenler köylerinde yaşayanlara saygı duysun. Herkes giderse orada köy mü kalır. Ne güzel hem köyünüzde yaşıyorsunuz hemde güncel görüntülerle bilgi veriyorsunuz. Orada mülkü olanların gözü, kulağısınız.
Meyveli ağaç taşlanir her yerde. …
Yorum bırakın