(SND) SAFRANBOLU
(ILBARIT KÖYÜ)
MUSTAFA REMZİ ÖZLÜ (1895-1958)
Bazı istisnaları
yazmak kayda değerdir.Mustafa Remzi,Eyüp oğlu Hüseyin 1862 ve anne Hüsüğün
kızı,Hüseyin ve Fatma 1867'den olma,Hüseyin'in,Mehmet Ali,1889 ve kızları
Hamide 1897 ile birilikte ikinci evlat olarak dünyaya gelir. Oda herkes gibi
köy mektebini bitirip,belirili yaşa geldikten sonra,bir daha hiç dönmemek üzere
İstanbul'a gider.O yıllarda İstanbul'da Safranbolu,köylerinin yapabileceği tek
iş,fırın işçiliği ki,fırın işçiliği bu günün makineleri olmadığı için elle
yoğrulan hamur ve güçlü insanların işi,cılız konumdakiler genellikle simit
satıcılığı yaparak hayatlarını kazanmışlardır.
Mustafa Remzi, bu
günkü Çembirlitaş semtinde,aslen Kuruhaliloğullarından olup,fakat köy
kayıtlarında erken köyü terk ettiği çin kendisi hakkında fazla bilgi
olmayan,sadece 'Zimbilli' lakablı fırıncının yanına,tezgahtar yamağı olarak işe
başlar.Yaşı ileledikçe kendisini geliştirip tezgahtar ve kalfa konumuna
getirir.O yıllarda,fırıcılık önem arz ettiği için,gerek kalfalar,gerekse
yönetici konumunda olanlar askerlikten muaf tutulduğundan,Mustafa Remzide
askere gitmemiştir.Köyümüzde böyle bir kaç örnek vardır.Havaşgilden Aliosman ve
Adülhamit'in fırıncı kalfası olan ve görevli olarak Basra ve benzeri yerlere
gönderilen, Kepçe lakaplı Süleymanbeyoğlu,Süleyman'dır.
Mustafa
Remzi,Çembirlitaş fırınında hem tezgahtar ve yönetici olarak çalışırken,bir gün
Zimbilli kendisini,yanına çağırır.Mustafa efendi ben artık elden ayaktan
düştüm.Fırını her şeyi ile sana devretmek istiyorum.Fırın yabana gitmesin
der.Mustafa Remzi kabul eder ve fırın satın alır.
Zimbilli hakkında
fazla bilgi yoktur.Şöyleki Akkuşgilin Konağı olarak bilinen konağı,Zimbilli
yaptırsa da gelip içihde oturmaz.Diğer kardeşlerine hibe eder.Diğer
kardeşler,en büyük Halil,Osman ve Mehmet Ali'dir.Hasan Çavuş kendisini
diğerlerinden ayırarak ayrı ev yapar.Ayrıca 1968 yılında tamamen yanan konakla
aşağı Meyremgil'in evi aynı yıl yapılmıştır.
Mustafa Remzi
fırını devraldıktan sonra,fırını dahada geliştirip 24 saate,yani hiç maya
kesmeden tam güne dönüştürür.Ayrıca kazancından sürekli fonlar ayırarak,başta
köy mektebinde okuyon o günkü öğrencilerin tüm masrafalrını ve bir yılda olsa o
günün zor koşullarında,köylüye hiç ev geçmeksizin kumanya dağıtır.Ayrıca
cumhuriyek kurulduktan sonra Kastamonu Öğretmen Mektebinde köyün dört gencinin
okumusuna sponsor olur.Ahmet Demiralp 1907,İbrahim Ünal 1908,Şükrü Kaya 1908 ve
Mustafa Algan 1908,bu öğrencilerin aylık,burslarınıda İstanbul'dan gönderir ve
o yıllarında Atatürk,her öğerncinin en az bir estürman icra etmesini şart koşar
ve öğrncilerin estürmanlarını İstanbul'dan satın alarak Kastamonu'ya
gönderir.Ahmet Demiralp, Keman,Mustafa Algan Ud, Şükrü Kaya Mandolin,İbrahim
Ünal,Mandolin.Hatta Mustafa Remzi yakınlarınında okumusını ister.Anne
tarafından dedesinin torunu,Hüseyin Kütükçü'yü Ticaret Mektebine yazdırır
okuturken,Hüseyin,fırının tezgahtarı,Mustafa Remzi'nin abi,Mehmet Ali yüzünden
okulu bırakır.Nedeni her gün kendisine vrelimesi gerek 1 lirayı vermek
istemez,sürekli tengitlerine dayanamaYine Hüseyin Özlü'yü o yılların en iyi
okullarından birine yazdırsada,Hüseyin Özlü'de okuduğu okuldan ayrılır.
Mastafa Remzi
Ilbarıt köyünün bir içme suyu için,bir fon ayırır.Fakat hakkında lüzumsuz
laflar edilir ve kızarak,bu fono güney karşımızda Ovacık,Musa (Hotonoğlu)
köyüne aktarır ve o köyde dağdan su gelmesini sağlar.
1950 yıllarında
iktidara gelen Menderes Hükümeti,ilk işi,İstanbul içinde büyük yıkımlarlarla,
geniş bulvarlar ve alanlar açması olmuştur.Dolasıyla hemen Çemberlitaş'ın
yanabaşında olan,fırında bunlardan nasibini alır. Mustafa Remzi,kızının adını
verdiği Aysel Apr.dan olup bitenleri izler.Artık ekmek teknesi
yıkılmıştır.Dolasıyla bir devir de kapanmış olur.
