BEŞİR ALGAN
Beşir Algan, İzzet ve Cemile'den
olma...Bendeki tarihe göre 1306-1890,mezar yaşındaki tarihe göre, 1308-1892
doğumlu...1974 tarihinde,İstanbulda vefat etmiş olup, mezarı Ilbarıt
köyündedir. Kendinden başka abi Osman 1874 ve abla Fatma 1888 vardır. Abla
Fatma Fıs Fıs Hafız,Mehmet Mutlu ile evlenmiştir.Beşir
Algan,Hacıömeroğullarından olup, Mehmet,Nuri,Abdullah ve Hasan Efendi ile amca
çocuklarıdır.Tenor bir sese sahip olan,Beşir Algan,gerek Ilbarıt KÖYÜ,gerekse
başka köylerde köy imamlığı yapmıştır.
Bir not...Eskiden , köyümüz Yokuşbaşında, boýnozla,tok tok diye bir oyun
oynanırďı.Iyi hatırlıyorum bu oyunu orta yaşlılar dahil herkes oynardı.Taşın
üzerine yerleştirilen koç boynuzuna bir kucak taşı hızla bırakılır. Taşın inme
gücü ile boynoz, nerdeyse,Aşağıpınara kadar giderdi.Ebe oldunmu yandın.Işte
böyle bir oyunda,amcam Hasan taşı bıraktığında,boyanız arkada oyun
seyreden,Beşir Algan'ın gözüne isabet etmiş ve sağ gözü işlevini yitirmiştir.Fotoğrafta
görüldüğü gibi...
Hacıömeroğullarından,Gardeyigil
'Hasan Efendi Konağı' Yapılış tarihi 1909...Hasanoğlu Ahmet 1842 doğumlu,
tarafından yaptırılmıştır. Ahmet 6 Çocuk babasıdır,sırasıyla...Fatma 1877
d.lu...Safiye 1880 d.lu...Mehmet 1882 d.lu...Nuri 1887 d.lu...Abdullah 1891
d.lu...Hasan Fehmi 1895 doğumlu olup, Hasan Fehmi efendinin gelini,Emine 1928
d.lu konakta yaz aylarında yaşamaktadır.
AB- I HAYAT diye boşuna
denmemiştir,insan vücudunun % 70 ve üzerinde yaşadığımız gezegenin 3/1 biri
sudur. Geçmişte Ilbarıt köyü 800 rakımda olmasına karşın, köyün içi dahil
birden çok çeşme vardı.80 lı yıllarda Ekvatorun güneyinde başlayan kuraklık 90
lı yıllarda kuzeyi yani bizleri etkiledi...Nedeni küresel ısınma ve sera
gazlarının yarattığı iklim değişikliği.Bir kaç çeşme halen bu kuraklığa
direnmektedir.Örneğin fotoğrafta gördüğünüz Aşağıpınar.Kovayanı..
Artık köylerimizde yaşayanlar
nerdeyse son müdavimler.Bundan böyle Z.Kuşagı diye tabir edilen,kuşak birbirini
tanımadığı gibi, köylerimizin geleceğide dumura uğrayacaktır,yanı
körelecektir.Ilbarıt köyü yukarı mahalleden,Musluoğlu sülalesinden ,Sarmuhtar
eski tabirla Zorluseyingilden, Hüseyin Yıldırım '1946' Eşi
Süleymanbeyoğullarından Fatma Yıldırım '1948' ve Hacıömeroğullarından,
Ayrancogilden, Gökmenogulları ,Yamakgilden Gönül Gökmen, '1939' herbirine
sağlıklı bir ömür diliyorum.
Allah sağlıklı uzun ömürler
versin. Ne güzel bu tür resimleri paylaşıyorsunuz.yıllar oldu Dayı ve yengeyi
görmeyeli.Babaannemin kardeşi çocukları oluyorlar.Bilgin dayım ve Hüseyin
dayım.hepinize selamlar sevgiler.
Artık köylerimizde yaşayanlar
nerdeyse son müdavimler.Bundan böyle Z.Kuşagı diye tabir edilen,kuşak birbirini
tanımadığı gibi, köylerimizin geleceğide dumura uğrayacaktır,yanı
körelecektir.Ilbarıt köyü yukarı mahalleden,Musluoğlu sülalesinden ,Sarmuhtar
eski tabirla Zorluseyingilden, Hüseyin Yıldırım '1946' Eşi
Süleymanbeyoğullarından Fatma Yıldırım '1948' ve Hacıömeroğullarından,
Ayrancogilden, Gökmenogulları ,Yamakgilden Gönül Gökmen, '1939' herbirine
sağlıklı bir ömür diliyorum.
Partiler köy ziyaretlerinde,
Karabük milletvekili Niyazi Güneş beraberindeki partililer, Köy Odasında köyün
sorunlarını dinledi.Bilindiği gibi köyün en önemli sorunu 'Su' olduğu
için,suyun üzerinde duruldu.8 km. 'den gelen köyün suyu enerji sorun olduğu
için,daha ucuza nasıl elde edilir, fakat maliyetin yüksekliği şimdilik böyle
bir yatırımın zorluğundan söz edildikten sonra,köyün yolu için söz verilip,Köy
Odasının önünde topluca fotoğraf çekildi.
Safranbolu'nun 24 km.dogusunda yer alan Ilbarıt köyü eski
bir yerleşim yeridir.17 asırın ortaları ve daha sonraları köye intikal eden
Anadolunun bazı bölgelerinden gelenler 2 asır öncesi 49 haneye ulaşmışlardır.O
yıllarda köyüñ ilk kurucuları ve daha sonra intikal
edenler...Dalkıranoğlu...Söyünmüştür...Feyzioğlu...Söyünmüştür...Hacıalioglu...Devamını
korumaktadır.Hacıhamzaoğlu...Bağlıca mahallesinde kalanlar
vardır...Hacıömeroğlu...Devamını korumaktadır...Hacışabanoğlu...İki aile
söyünmüştür...Hasanoğlu...Devamını korumaktadır...Hoşafçıoğlu...Söyünmüştür...Kadıoğlu...Devamını
korumaktadır...Karaibrahimoglu...Devamını
korumaktadır...Karamehmetoğlu...Devamını korumaktadır...Kurhaliloğlu...Devamını
korumaktadır...Madanoğlu...Söyünmüştür...Mollaoğlu...Söyünmüştür...Musluoğlu...Devamını
korumaktadır...Nakipoğlu...Söyünmüştür...Ortakçıoğlu...Söyünmüştür...Sarıibrahimoğlu...Devamını
korumaktadır...Süleymanbeyoğlu...Devamını korumaktadır.
1840 yıllarında köye intikal
edenler...Gökmenoğlu...Devamını korumaktadır...Tangıroglu...Devamını
korumaktadır...Kütükçüoğlu...Devamını korumaktadır...Mollabekiroğlu...Devamanı
korumaktadır...Akmustafaoğlu...Devamını korumaktadır...Hacıhasanoğlu...Devamını
korumaktadır...İbrahimbeyoğlu...Devamını korumaktadır...Yalnız sizlerinde
gördüğü gibi, 8 haneye söyünmüstür yazdım,bu ailerle ilgili ön kayıtlar hariç
bilgi yok...Ilbarıt köyünden başka bir yere göç etmiş olabilirler.Hatta,
Hacışabanoğulları iki hanedir.Köylülerin ve ilgilenenlerin bilgisine...
arıyan 'Gündoğan' Köyü...Komşu
köy olan Sarıyan, Ilbarıt köyünün 8 km. Doğusundadır.Bu gün yaklaşık 40 hane
olan köy,2 asır öncesi 16 hane olup 1831 nüfus sayımında erkek nüfus
63,kadınlarla birlikte 150 civarında olduğu biliniyor.Yine o yıllarda
Sarıyan'da 9 esamenin olduğu bilinmektedir ve sırasıyla...Abdibeşeoğlu
'Abdipaşo' ,Corukoglu,Hamzaoğlu, Hasanoğlu,Hozmuroğlu, Hüsamoglu, Kalpakçıoğlu,
Kahyaoğlu ve Sarımsakçıoğlu...Esamede geçen hozmur kelimesi : Karadeniz
bölgesinde eskiden, patatesin küçüğüne 'Hozmur' denilirmiş...Bilginize...
Sol başta torun,Abdullah
Aksoy...1951-1982...1970.Bolu,Öğretmen Okulu mezunu ve aynı zamanda,Hacettepe
Üniversitesi, yanılmıyorsam kooparatifçilik bölümü mezunu...Sırasıyla
öğretmenlik yaptığı yerler: Bingöl, Kığı...Bartın,Kocığaz,Hasankadı
Köyü...Üçbölüķ 'Ilbarıt Köyü, En son İstanbul, 4cü Levent,Sanayi mah.
İlköğretim Okulunda Müd. Yardımcılığı...
Sağbaşta dede,Hüseyin Avni
Aksoy...1892-1979...Ilk mektep, Ilbarıt Köyü, Mehmet Cemil Efendinin
Öğrencisı...1905 Safranbolu Rüştiyesi ve 1914 Kastamonu,Öğretmen Mektebi.
1914'de Anadoluda Seferberlik ilan edildiği için, subay olarak askerliğe
çağrılması,Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı...1926 yılında,kendilerine
Atatürk tarafından verilen İstıklal Madalyası ve maaşı. 1928 yılında
tekrar,Atatürk tarafından öğretmen olarak,ilk görev yeri,Davutobası Köyü ögretmenligı,daha
sonra sırasıyla,Safranbolu ,Ovacuma ve en son Toprakcuma'da öğretmenlik...1950
yılında, o devri hükümeti tarafından tamamının emekli edilmesi...Saygıyla...
Recai Demirsöz
·
Ilbarıt köyünden herkese
selamlar.Küresel ısınmaya rağmen direnen, köyümüzün Aşağıpınar
çéşmesi,asılları,Anadolu ,Karaşarlılarından olan ve Karabük merkez
köylerinden,Karaşar adını taşıyan ve buradan ikişerli kardeş olarak,Ilbarıt
Karaşar mahallesini kuran ve bir kardeşin Ilbarıt köyüne gelmesi ve
Karamehmetoğullarının burada da yaşamlarını sürdürmesi,solda 8 oğlan çocuklu
yıkılan Salih ağanın evi ve sağda kardeşi Yusuf efendinin evi...2 kat 1927
yılında,Mehmet Ata Doğan tarafından yaptırılan ev...Göründüğü gibi eski evden
geriye,evi bacalar ve tahıl ambarı kalmıştır.Anadolu Karaşarlılarına gelince en
yoğun yaşadıkları yerler,Sivas ,Divriği, Koya,Karaman çıkarlar ve
Ankara,Beypazarıdır.Ilbarıt Karaşara gelen iki sülale, Gıdavagil ve
Kistirliçavuşgil,bu sülale söyünmüş, Gıdavagil halen varlığını
sürdürmektedir,Ovacık ilçesinin ,Ahmetler köyünden gelmişlerdir.
Recai Demirsöz
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...
Üzerinde yaşadığımız gezegende
insan adına bir değer bilinmezlik almış başını gidiyor. İnsan zamanın içindeki
bir katredir ya da bir katre dahi olamamıştır. Sürekli kültür ve kültürel
değerlerden konuşur, fakat her zaman insanın yıkıcı tarafı sürekli öne geçmiştir.
Nedeni insanın uygarlaşmasının oldukça zor oluşundandır. Dünyanın nüfusu 16
yüzyılda 500 milyon değilken, bu gün 8 milyardan söz ediliyor ve gezegenimiz
artık eski gezegen değil !
İleri ki yıllar nelere gebe
olacak iklim değişikliğinin yeryüzünde yaşanılabilir alanların dar bir alana
dönüştüreceğini insan algılamak bile istemiyor. Çünkü su rezervleri , tarım
alanları hızla yok olmakta...
Asıl yazıma dönecek olursam 60
yılların başıydı. O yıllarda ülkemizin nüfusu 33 milyon filandı. Küresel ısınma
vs.ler henüz varlığını göstermemiş, nüfusun halen köylerde yoğunluğu söz
konusuydu. İnsanlar ekip biçiyor.Su değirmenleri harıl harıl çalışıyor,
enflasyon canavarlarından filan söz edilmiyor. İnsanların tüketim ve benzeri
şeyler o kadarda pahalı değildi. İyi hatırlıyorum etin kilosu 2 bilemedin 2,5
liraydı.
Babam eve geldiğinde,
yakınımızdaki bir köyde davullu düğünün olduğunu ve dünyaca ünlü, Kastamonulu
Karayılanın geleceği ve beni de düğüne getireceğinden söz etti...Düğün günün
geldi annem beni yıkadı yuğdu, İstanbul'dan abimin gönderdiği teyarreci
elbisemi giydirdi, yola koyulduk. Henüz 6 yaşımda olduğum için, zor yollarda
babam , beni ara sıra sırtına bindiriyordu.Nihayetinde köye yaklaştık. Köy
yaklaşık 8 km. mesafede Kadıbükü köyü...Düğün sahipleri, İstanbul, Yeşilköy'de
fırıncıydı. Köyün girişinde, bizden önce giden köylüler okunuk bekliyordu.
Okunuk davullu düğünlerde, topluca giden insanların, davul ve zurnacının
gelmesi ile düğünün yapılacağı alana, davul ve zurna eşliğinde yer
gösterilmesidir. Davulcular okunuğun hangi yönden gelmesini köyden birileri öne
düşerek yardımcı olurlar. Bazen okunuğun yerini bilgilendirmek için silah
atılır. Nihayetinde az sonra bilgi ulaşmış olacak davul ve zurna sesi gelmeye
başladı. Merakla bekliyorduk. Boynunda büyük bir davul yaklaşık 160 boylarında
göğsü altın madalyalarla donanmış, davulcu ve zurnacı geldi, babam bak oğlum
Karayılan işte bu dedi. Genelde düğünlerde davul ve zurnacılar bir kaç bölüme
bölünürler ve her yönden gelen okunukları, bir bir güreş yapılacak alana
toplarlar ve her köyün yere ayrı tutulur. Hatta bu düğünde, o yıllarda ilimiz
olan Zonguldak ve Kastamonu valilerinin de olduğu söylenmişti. Kısaca 1962
yılında Kastamonulu ,Karayılan diğer adı ile Mahir Dağlıoğluyu görmüş oldum.
Kendisi 1940 yılında Halkevlerinin düzenlemiş olduğu bir yarışmada, Türkiye
birincisi olmuş, biranda ünü tüm dünyaya yayılmış ve gittiği her ülkede,
kendisine bir altın madalya takılmış ve göğsündeki altın madalyalar, gittiği
ülkeleri temsil ediyordu.
Aradan 2 yıl geçmişti...O
yıllarda devlet kurumu olan radyolardan şöyle bir haber geçmişti. Ülkemizin
yetiştirdiği dünyaca ünlü, Kastamonulu davulcu ,Karayılan yaşam veda etmiştir.
Yıl 1964...Zurnacısı, Mümtaz Ardıç'tı...Saygı ile...
Recai Demirsöz
Değerli dostlar burası,Safranbolu Ilbarıt köyü, görmüş
olduğunuz evlerin tamamı 1 asrı çeyrek asır geride bırakmışlar.150 yıllık
olanlar var.Evlerin temelleri rum ustalar tarafından yapılmış olup,ahşap
kısımlar tahtacı ustalar tarafından yapılmıştır.Bu evler eğer korunma altına
alınmazsa,bir bir yitip gidecektir.Aynı zamanda bu köyde,gelenler bilgilendiren
23 yıldır ayakta tutmaya çalıştığım,Kültür ve Sanat Merkezi var.Özetlersrm
kendi yazgısı ile ayakta kalabilen bir yer.Kültürün ve sanatın dumura uğradığı
bir zaman içersinden, herkesi selamlıyorum
Yıl 1998,Safranbolu- Ilbarıt
köyü, bizim fakirhane,soldan itibaren annem Şerife '1929-2016' Safranbolu
kaymakamımızın eşi Leyla hanım,Safranbolu Kaymakamı Celal Ulusoy,aynı zamanda
Atatürk'ün memleketlisi ,Karamanlı ve kızları...Babam Satı '1920-2009'
Kaymakamımızın şoförü Necdet Lazoğlu ve Recai Demirsöź...Yer soframız...Köyde
kurulacak 'Sanat-Evini' kouşmüştuk...
Üçbölük, Karabük ilinin
Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.
Köyün asıl adı Ilbarıt'tır.
Ilbarıt kelimesi eski türkçe ve moğolca olup, Ilbarlar-İlberler-anlamına
gelmektedir. Tarihçi ve yazar İlber Ortaylı'nın ismi ile aynıdır.
Karabük iline 24 km, Safranbolu
ilçesine 16 km uzaklıktadır.
RESSAM RECAİ DEMİRSÖZ :
Safranbolu’nun Üçbölük köyünde
yaşıyor. Kaymakamlığın tahsis ettiği eski ilkokulu atelye ve galeri olarak
düzenliyor. Bölgenin eski kültürüne ait topladığı eski objeleri de burada
sergileyerek mekanı müze olarak da kullanıyor. Kendine özgü ve şaşırtıcı bir
insan olan Recai Bey müzikle de ilgileniyor, saz çalıyor ve sazını da kendisi
yapıyor. Tablolarından 2 tanesinde insan figürlerinin tek gözbebekleri var.
Sebebini sorduğumuzda; ”Bence insanların çoğu zaten görmüyorlar, baksanıza
yaşadıkları dünyayı yok ediyorlar” diyor.Yolunuz düşerse onu tanımak ve
eserlerini görmek için TAŞEV’e ve Üçbölük köyüne gidiniz.....
Uzun yıllardır Safranbolu’nun
Üçbölük (Ilbarıt) Köyünde yaşamını sürdüren ressam Recai Demirsöz resim
çalışmalarını sürdürürken diğer yandan de köyünde oluşturduğu müze ile köyünün
ve Safranbolu’nun turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor. — Serhat Dalgiç ile birlikte.