31 Mart 2025 Pazartesi

HACER ÖZTÜRK

 

(SND) SAFRANBOLU (ILBARIT KÖYÜ)






HACER ÖZTÜRK KARADENİZ...

Hızla akan bir zamanın içersindeyiz. Günümüzde salt değerlerin yerini paranın dili aldı yazık...Dün telefonum çaldı açtım, karşı taraftan Recai ben, Zafer dedi. Hal hatırdan sonra,anneme veriyorum dedi...Karşımda çocukluğumda iyi hatırlıyorum, nedeni yalnız olduğumuz için, benden büyük kardeşimle her gün okula giderdim. 2 bilemedin 3 yaşındaki bir çocuk o anları nasıl hatırlar, büyük bir sınıf 80 yakın öğrenci ve kapı açılıyor, biranda herkes ayağa kalkıyor ve oturun komutundan sonra yoklama yapılıyor. Daha sonra ders başlıyor. Ben kardeşimin yanında oturuyorum. Diğer hatırladığım eskiden cumartesi öğleden sonra, İstiklal Marşı ile göndere bayrağın çekilmesi, ve öğretmenin koro şefi gibi marş okunurken öğrencileri yönetmesiydi.

Hacer öğretmen, baba Ömer ve anne Ayşe'den olma 1933 doğumludur. İlkokula bir kaç köyü kapsayan, bir merkez ilkokulu olan Karamanbaşı Akbulak okuluna 1942-43, burada başlamıştir, daha sonra, dıger köy çocuklarının buraya zor ulaşması, örneğin,Sarıyan,Geren o yıllarda Hacılarobası'na bağlı Ilbarıt ve Bağlıca mahallesi...Daha sonraları söz konusu köyler dilekçe vererek,köylerine okul yspılmıştır.Buraya kendim gidemezdim ,annem beni sırtında getirir ve gün boyu okulun hemen yanındaki Yenipınarda bahçede çalışır yine beni sırtında köye taşırdı. Ben ilkokula başladığımda, Köy Enstitüleri yeni kurulmuştu, öğretmenimiz Ata Doğan ilk önce benden bir yaş büyük Ayşe Gökmen 'Acar'ı bir yıl sonrada beni ve Ayşe Eriş 'Özdemir'i Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsüne gönderdi. Köy Enstitüsüne gittiğimde 4 sınıftaydım. Fakat henüz biz bitirmeden 1954 yılında Köy Enstitüleri kapatıldı. Ayşe Eriş'te hastalandığı için köye döndü ve bir daha gitmedi. Ben ilkönce İzmir Öğretmen okuluna gittim, çünkü Köy Enstitüleri kapanınca, yerine öğretmen okulları kurulmuştu...Bir kaç yıl, İzmir Buca'da okuduktan sonra , beni Trabzon, Bişikdüzü Öğretmen okuluna gönderdiler ve ben oradan öğretmen olarak mezun oldum. Bir süre köyümün dışında öğretmenlik yaptıktan sonra 1957 yıllarında Ilbarıt köyüne geldim. Ilbarıt köyünde 1960 lı yıllara kadar öğretmenlik yaptım. Anılarım çok örneğin babanız Emisto, Satı Demirsöz renkli ve diğer insanlardan farklı bir kişiliği vardır. Ben okula giderken sizin kapı önündeki yolu kullanırdım. her geçtiğimde baban, evin balkonunda bir müzik aleti icra ederdi. aşağıdan seslenirdim, yahu Emisto senin hiç işin gücün yokmu diye ve bana şunu söylerdi 'Bu dünyanın işi bitmez,bu da gerekli...' Yine bir gün sizin kapıdan geçerken baban saz çalıyordu. Bana yukarı gel bizim hanım ekmek yapıyor, sana yağlı ekmek yapıversin dedi...Bende yok olmaz öğrtemen rüşvet yiyor derler dedim. Birde abin Güdüla Mehmet Demirsöz, bizim Doruk Abdullah'ın iyi arkadaşıydı. Birbirlerini bulurlar birlikte muhabbet ederlerdi.

Hacer öğretmen çok şey anlattı ,ama buraya sığdırmak çok zor. Birde bana şöyle dedi...Sen çok güzel şeyler yapıyorsun, buradan takip ediyorum,mücadelenden asla vaz geçme...Köy dışarıda seninle tanınıyor. Kısaca özetlemeye çalıştım.Köyde kimin hasta

 

olduğunu dahi Ankara'dan biliyor ve hafızası çok kuvvetli...Kendisini saygı ile anıyorumNot.Bizim köyde Köy Enstitü mezunu,sadece Mustafa Günal var

 

SECERE

  (SND) SAFRANBOLU (ILBARIT KÖYÜ) ÜÇBÖLÜK KÖYÜ    SECERESİ Üçbölük köyü (Ilbarıt) ...