31 Mart 2025 Pazartesi

BEŞİR ALGAN



BEŞİR ALGAN

Beşir Algan, İzzet ve Cemile'den olma...Bendeki tarihe göre 1306-1890,mezar yaşındaki tarihe göre, 1308-1892 doğumlu...1974 tarihinde,İstanbulda vefat etmiş olup, mezarı Ilbarıt köyündedir. Kendinden başka abi Osman 1874 ve abla Fatma 1888 vardır. Abla Fatma Fıs Fıs Hafız,Mehmet Mutlu ile evlenmiştir.Beşir Algan,Hacıömeroğullarından olup, Mehmet,Nuri,Abdullah ve Hasan Efendi ile amca çocuklarıdır.Tenor bir sese sahip olan,Beşir Algan,gerek Ilbarıt KÖYÜ,gerekse başka köylerde köy imamlığı yapmıştır.
Bir not...Eskiden , köyümüz Yokuşbaşında, boýnozla,tok tok diye bir oyun oynanırďı.Iyi hatırlıyorum bu oyunu orta yaşlılar dahil herkes oynardı.Taşın üzerine yerleştirilen koç boynuzuna bir kucak taşı hızla bırakılır. Taşın inme gücü ile boynoz, nerdeyse,Aşağıpınara kadar giderdi.Ebe oldunmu yandın.Işte böyle bir oyunda,amcam Hasan taşı bıraktığında,boyanız arkada oyun seyreden,Beşir Algan'ın gözüne isabet etmiş ve sağ gözü işlevini yitirmiştir.Fotoğrafta görüldüğü gibi...

Hacıömeroğullarından,Gardeyigil 'Hasan Efendi Konağı' Yapılış tarihi 1909...Hasanoğlu Ahmet 1842 doğumlu, tarafından yaptırılmıştır. Ahmet 6 Çocuk babasıdır,sırasıyla...Fatma 1877 d.lu...Safiye 1880 d.lu...Mehmet 1882 d.lu...Nuri 1887 d.lu...Abdullah 1891 d.lu...Hasan Fehmi 1895 doğumlu olup, Hasan Fehmi efendinin gelini,Emine 1928 d.lu konakta yaz aylarında yaşamaktadır.

AB- I HAYAT diye boşuna denmemiştir,insan vücudunun % 70 ve üzerinde yaşadığımız gezegenin 3/1 biri sudur. Geçmişte Ilbarıt köyü 800 rakımda olmasına karşın, köyün içi dahil birden çok çeşme vardı.80 lı yıllarda Ekvatorun güneyinde başlayan kuraklık 90 lı yıllarda kuzeyi yani bizleri etkiledi...Nedeni küresel ısınma ve sera gazlarının yarattığı iklim değişikliği.Bir kaç çeşme halen bu kuraklığa direnmektedir.Örneğin fotoğrafta gördüğünüz Aşağıpınar.Kovayanı..

Artık köylerimizde yaşayanlar nerdeyse son müdavimler.Bundan böyle Z.Kuşagı diye tabir edilen,kuşak birbirini tanımadığı gibi, köylerimizin geleceğide dumura uğrayacaktır,yanı körelecektir.Ilbarıt köyü yukarı mahalleden,Musluoğlu sülalesinden ,Sarmuhtar eski tabirla Zorluseyingilden, Hüseyin Yıldırım '1946' Eşi Süleymanbeyoğullarından Fatma Yıldırım '1948' ve Hacıömeroğullarından, Ayrancogilden, Gökmenogulları ,Yamakgilden Gönül Gökmen, '1939' herbirine sağlıklı bir ömür diliyorum.

Allah sağlıklı uzun ömürler versin. Ne güzel bu tür resimleri paylaşıyorsunuz.yıllar oldu Dayı ve yengeyi görmeyeli.Babaannemin kardeşi çocukları oluyorlar.Bilgin dayım ve Hüseyin dayım.hepinize selamlar sevgiler.

Artık köylerimizde yaşayanlar nerdeyse son müdavimler.Bundan böyle Z.Kuşagı diye tabir edilen,kuşak birbirini tanımadığı gibi, köylerimizin geleceğide dumura uğrayacaktır,yanı körelecektir.Ilbarıt köyü yukarı mahalleden,Musluoğlu sülalesinden ,Sarmuhtar eski tabirla Zorluseyingilden, Hüseyin Yıldırım '1946' Eşi Süleymanbeyoğullarından Fatma Yıldırım '1948' ve Hacıömeroğullarından, Ayrancogilden, Gökmenogulları ,Yamakgilden Gönül Gökmen, '1939' herbirine sağlıklı bir ömür diliyorum.

Partiler köy ziyaretlerinde, Karabük milletvekili Niyazi Güneş beraberindeki partililer, Köy Odasında köyün sorunlarını dinledi.Bilindiği gibi köyün en önemli sorunu 'Su' olduğu için,suyun üzerinde duruldu.8 km. 'den gelen köyün suyu enerji sorun olduğu için,daha ucuza nasıl elde edilir, fakat maliyetin yüksekliği şimdilik böyle bir yatırımın zorluğundan söz edildikten sonra,köyün yolu için söz verilip,Köy Odasının önünde topluca fotoğraf çekildi.

Safranbolu'nun 24 km.dogusunda yer alan Ilbarıt köyü eski bir yerleşim yeridir.17 asırın ortaları ve daha sonraları köye intikal eden Anadolunun bazı bölgelerinden gelenler 2 asır öncesi 49 haneye ulaşmışlardır.O yıllarda köyüñ ilk kurucuları ve daha sonra intikal edenler...Dalkıranoğlu...Söyünmüştür...Feyzioğlu...Söyünmüştür...Hacıalioglu...Devamını korumaktadır.Hacıhamzaoğlu...Bağlıca mahallesinde kalanlar vardır...Hacıömeroğlu...Devamını korumaktadır...Hacışabanoğlu...İki aile söyünmüştür...Hasanoğlu...Devamını korumaktadır...Hoşafçıoğlu...Söyünmüştür...Kadıoğlu...Devamını korumaktadır...Karaibrahimoglu...Devamını korumaktadır...Karamehmetoğlu...Devamını korumaktadır...Kurhaliloğlu...Devamını korumaktadır...Madanoğlu...Söyünmüştür...Mollaoğlu...Söyünmüştür...Musluoğlu...Devamını korumaktadır...Nakipoğlu...Söyünmüştür...Ortakçıoğlu...Söyünmüştür...Sarıibrahimoğlu...Devamını korumaktadır...Süleymanbeyoğlu...Devamını korumaktadır.

1840 yıllarında köye intikal edenler...Gökmenoğlu...Devamını korumaktadır...Tangıroglu...Devamını korumaktadır...Kütükçüoğlu...Devamını korumaktadır...Mollabekiroğlu...Devamanı korumaktadır...Akmustafaoğlu...Devamını korumaktadır...Hacıhasanoğlu...Devamını korumaktadır...İbrahimbeyoğlu...Devamını korumaktadır...Yalnız sizlerinde gördüğü gibi, 8 haneye söyünmüstür yazdım,bu ailerle ilgili ön kayıtlar hariç bilgi yok...Ilbarıt köyünden başka bir yere göç etmiş olabilirler.Hatta, Hacışabanoğulları iki hanedir.Köylülerin ve ilgilenenlerin bilgisine...

arıyan 'Gündoğan' Köyü...Komşu köy olan Sarıyan, Ilbarıt köyünün 8 km. Doğusundadır.Bu gün yaklaşık 40 hane olan köy,2 asır öncesi 16 hane olup 1831 nüfus sayımında erkek nüfus 63,kadınlarla birlikte 150 civarında olduğu biliniyor.Yine o yıllarda Sarıyan'da 9 esamenin olduğu bilinmektedir ve sırasıyla...Abdibeşeoğlu 'Abdipaşo' ,Corukoglu,Hamzaoğlu, Hasanoğlu,Hozmuroğlu, Hüsamoglu, Kalpakçıoğlu, Kahyaoğlu ve Sarımsakçıoğlu...Esamede geçen hozmur kelimesi : Karadeniz bölgesinde eskiden, patatesin küçüğüne 'Hozmur' denilirmiş...Bilginize...

Sol başta torun,Abdullah Aksoy...1951-1982...1970.Bolu,Öğretmen Okulu mezunu ve aynı zamanda,Hacettepe Üniversitesi, yanılmıyorsam kooparatifçilik bölümü mezunu...Sırasıyla öğretmenlik yaptığı yerler: Bingöl, Kığı...Bartın,Kocığaz,Hasankadı Köyü...Üçbölüķ 'Ilbarıt Köyü, En son İstanbul, 4cü Levent,Sanayi mah. İlköğretim Okulunda Müd. Yardımcılığı...

Sağbaşta dede,Hüseyin Avni Aksoy...1892-1979...Ilk mektep, Ilbarıt Köyü, Mehmet Cemil Efendinin Öğrencisı...1905 Safranbolu Rüştiyesi ve 1914 Kastamonu,Öğretmen Mektebi. 1914'de Anadoluda Seferberlik ilan edildiği için, subay olarak askerliğe çağrılması,Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı...1926 yılında,kendilerine Atatürk tarafından verilen İstıklal Madalyası ve maaşı. 1928 yılında tekrar,Atatürk tarafından öğretmen olarak,ilk görev yeri,Davutobası Köyü ögretmenligı,daha sonra sırasıyla,Safranbolu ,Ovacuma ve en son Toprakcuma'da öğretmenlik...1950 yılında, o devri hükümeti tarafından tamamının emekli edilmesi...Saygıyla...

 

Recai Demirsöz

  ·

Ilbarıt köyünden herkese selamlar.Küresel ısınmaya rağmen direnen, köyümüzün Aşağıpınar çéşmesi,asılları,Anadolu ,Karaşarlılarından olan ve Karabük merkez köylerinden,Karaşar adını taşıyan ve buradan ikişerli kardeş olarak,Ilbarıt Karaşar mahallesini kuran ve bir kardeşin Ilbarıt köyüne gelmesi ve Karamehmetoğullarının burada da yaşamlarını sürdürmesi,solda 8 oğlan çocuklu yıkılan Salih ağanın evi ve sağda kardeşi Yusuf efendinin evi...2 kat 1927 yılında,Mehmet Ata Doğan tarafından yaptırılan ev...Göründüğü gibi eski evden geriye,evi bacalar ve tahıl ambarı kalmıştır.Anadolu Karaşarlılarına gelince en yoğun yaşadıkları yerler,Sivas ,Divriği, Koya,Karaman çıkarlar ve Ankara,Beypazarıdır.Ilbarıt Karaşara gelen iki sülale, Gıdavagil ve Kistirliçavuşgil,bu sülale söyünmüş, Gıdavagil halen varlığını sürdürmektedir,Ovacık ilçesinin ,Ahmetler köyünden gelmişlerdir.

 

Recai Demirsöz

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...

Üzerinde yaşadığımız gezegende insan adına bir değer bilinmezlik almış başını gidiyor. İnsan zamanın içindeki bir katredir ya da bir katre dahi olamamıştır. Sürekli kültür ve kültürel değerlerden konuşur, fakat her zaman insanın yıkıcı tarafı sürekli öne geçmiştir. Nedeni insanın uygarlaşmasının oldukça zor oluşundandır. Dünyanın nüfusu 16 yüzyılda 500 milyon değilken, bu gün 8 milyardan söz ediliyor ve gezegenimiz artık eski gezegen değil !

İleri ki yıllar nelere gebe olacak iklim değişikliğinin yeryüzünde yaşanılabilir alanların dar bir alana dönüştüreceğini insan algılamak bile istemiyor. Çünkü su rezervleri , tarım alanları hızla yok olmakta...

Asıl yazıma dönecek olursam 60 yılların başıydı. O yıllarda ülkemizin nüfusu 33 milyon filandı. Küresel ısınma vs.ler henüz varlığını göstermemiş, nüfusun halen köylerde yoğunluğu söz konusuydu. İnsanlar ekip biçiyor.Su değirmenleri harıl harıl çalışıyor, enflasyon canavarlarından filan söz edilmiyor. İnsanların tüketim ve benzeri şeyler o kadarda pahalı değildi. İyi hatırlıyorum etin kilosu 2 bilemedin 2,5 liraydı.

Babam eve geldiğinde, yakınımızdaki bir köyde davullu düğünün olduğunu ve dünyaca ünlü, Kastamonulu Karayılanın geleceği ve beni de düğüne getireceğinden söz etti...Düğün günün geldi annem beni yıkadı yuğdu, İstanbul'dan abimin gönderdiği teyarreci elbisemi giydirdi, yola koyulduk. Henüz 6 yaşımda olduğum için, zor yollarda babam , beni ara sıra sırtına bindiriyordu.Nihayetinde köye yaklaştık. Köy yaklaşık 8 km. mesafede Kadıbükü köyü...Düğün sahipleri, İstanbul, Yeşilköy'de fırıncıydı. Köyün girişinde, bizden önce giden köylüler okunuk bekliyordu. Okunuk davullu düğünlerde, topluca giden insanların, davul ve zurnacının gelmesi ile düğünün yapılacağı alana, davul ve zurna eşliğinde yer gösterilmesidir. Davulcular okunuğun hangi yönden gelmesini köyden birileri öne düşerek yardımcı olurlar. Bazen okunuğun yerini bilgilendirmek için silah atılır. Nihayetinde az sonra bilgi ulaşmış olacak davul ve zurna sesi gelmeye başladı. Merakla bekliyorduk. Boynunda büyük bir davul yaklaşık 160 boylarında göğsü altın madalyalarla donanmış, davulcu ve zurnacı geldi, babam bak oğlum Karayılan işte bu dedi. Genelde düğünlerde davul ve zurnacılar bir kaç bölüme bölünürler ve her yönden gelen okunukları, bir bir güreş yapılacak alana toplarlar ve her köyün yere ayrı tutulur. Hatta bu düğünde, o yıllarda ilimiz olan Zonguldak ve Kastamonu valilerinin de olduğu söylenmişti. Kısaca 1962 yılında Kastamonulu ,Karayılan diğer adı ile Mahir Dağlıoğluyu görmüş oldum. Kendisi 1940 yılında Halkevlerinin düzenlemiş olduğu bir yarışmada, Türkiye birincisi olmuş, biranda ünü tüm dünyaya yayılmış ve gittiği her ülkede, kendisine bir altın madalya takılmış ve göğsündeki altın madalyalar, gittiği ülkeleri temsil ediyordu.

Aradan 2 yıl geçmişti...O yıllarda devlet kurumu olan radyolardan şöyle bir haber geçmişti. Ülkemizin yetiştirdiği dünyaca ünlü, Kastamonulu davulcu ,Karayılan yaşam veda etmiştir. Yıl 1964...Zurnacısı, Mümtaz Ardıç'tı...Saygı ile...

 

Recai Demirsöz

Değerli dostlar burası,Safranbolu Ilbarıt köyü, görmüş olduğunuz evlerin tamamı 1 asrı çeyrek asır geride bırakmışlar.150 yıllık olanlar var.Evlerin temelleri rum ustalar tarafından yapılmış olup,ahşap kısımlar tahtacı ustalar tarafından yapılmıştır.Bu evler eğer korunma altına alınmazsa,bir bir yitip gidecektir.Aynı zamanda bu köyde,gelenler bilgilendiren 23 yıldır ayakta tutmaya çalıştığım,Kültür ve Sanat Merkezi var.Özetlersrm kendi yazgısı ile ayakta kalabilen bir yer.Kültürün ve sanatın dumura uğradığı bir zaman içersinden, herkesi selamlıyorum

Yıl 1998,Safranbolu- Ilbarıt köyü, bizim fakirhane,soldan itibaren annem Şerife '1929-2016' Safranbolu kaymakamımızın eşi Leyla hanım,Safranbolu Kaymakamı Celal Ulusoy,aynı zamanda Atatürk'ün memleketlisi ,Karamanlı ve kızları...Babam Satı '1920-2009' Kaymakamımızın şoförü Necdet Lazoğlu ve Recai Demirsöź...Yer soframız...Köyde kurulacak 'Sanat-Evini' kouşmüştuk...

Üçbölük, Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.

Köyün asıl adı Ilbarıt'tır. Ilbarıt kelimesi eski türkçe ve moğolca olup, Ilbarlar-İlberler-anlamına gelmektedir. Tarihçi ve yazar İlber Ortaylı'nın ismi ile aynıdır.

Karabük iline 24 km, Safranbolu ilçesine 16 km uzaklıktadır.

 

 

RESSAM RECAİ DEMİRSÖZ :

Safranbolu’nun Üçbölük köyünde yaşıyor. Kaymakamlığın tahsis ettiği eski ilkokulu atelye ve galeri olarak düzenliyor. Bölgenin eski kültürüne ait topladığı eski objeleri de burada sergileyerek mekanı müze olarak da kullanıyor. Kendine özgü ve şaşırtıcı bir insan olan Recai Bey müzikle de ilgileniyor, saz çalıyor ve sazını da kendisi yapıyor. Tablolarından 2 tanesinde insan figürlerinin tek gözbebekleri var. Sebebini sorduğumuzda; ”Bence insanların çoğu zaten görmüyorlar, baksanıza yaşadıkları dünyayı yok ediyorlar” diyor.Yolunuz düşerse onu tanımak ve eserlerini görmek için TAŞEV’e ve Üçbölük köyüne gidiniz.....

Uzun yıllardır Safranbolu’nun Üçbölük (Ilbarıt) Köyünde yaşamını sürdüren ressam Recai Demirsöz resim çalışmalarını sürdürürken diğer yandan de köyünde oluşturduğu müze ile köyünün ve Safranbolu’nun turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor. — Serhat Dalgiç ile birlikte.

  

SECERE

  (SND) SAFRANBOLU (ILBARIT KÖYÜ) ÜÇBÖLÜK KÖYÜ    SECERESİ Üçbölük köyü (Ilbarıt) ...