DOKZANGİL'
ve bu çağrışım nereden geliyor.eskiden köyde beş on yıl geçmeden büyük kıtlıklar olurmuş.ne tarlada ekin,ne bağ ve bahçede meyve...yine böyle bir yıl,baba ali köy odasının kapısından girer. köylüler ali'nin yüzüne bakarlar,ali oldukça mutsuzdur.ne olduğunu sorarlar.ali bir oğlum oldu o da kıtlığa denek geldi der. köylüler üzülme her şey hallolur.birbirimize yardım ederek bu zor günleri aşacaz derler. babada az da olsa umut belirtileri doğar. işte 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' bu anların göstergesidir.yıl rumi 1290,miladi 1874 dür.dokzangil çağrışımı buradan gelir. asıl adı mustafa olan dokzan,askerlik dışında gurbete çıkmaz.çünkü yer zenginidir.hacılarobası bağlarından,tabakevi suyuna kadar o araziler onundur.hatta akkuşgil,değirmecigil ve güdükgil ali özdemire bağ yerlerini o satmıştır.hatta değirmencigil,orta mah'deki ev yerinide dokzangilden almıştır.dokzan geçimini tarım ve ustalıkla karşılar.köye ev yapımına gelen,o zamanların gayaza (incekaya) köyünden mustafa usta,mutlaka bağlıca mah'den ibramusta ve dokuzanı yanına alırmış.ileri derecede sigara içen dokuzan,bir kaç gün sigarasız kalır.eskiden pamukluenteri denilen,giysiler vardı.bizim çocukluğumuzda yaşlı kadınlar giyerdi.dokzan enterinin astarını söküp,bir miktar pamuk çıkarıp,bir kağıta sardıktan sonra ateşleyip bir nefes aldıktan sonra,büyük oğlu satı'yı yanına çağırır.bak oğlum bu meret yüzünden yeri yurdu sattım.bu mereti ne sen iç nede kardeşlerine içir der.kardeşleri hasan (kamyon) ve mustafa sabri'dir ve dokzan,köyden toprakcuma'ya giden komşusuna,bir miktar para verir.bana bir kilo tereyağ al der.komşusu teryağı getirir.dokzan tereyağnın bir kısmını,tavada ertir ve yufka ekmekle bandıra bandıra yer ve bu son yemeği olur 1938 yılında 64 yaşında hayata veda eder.dokzan aynı zamanda sarımuhtargil'den evli olup,sarımuhtarın eniştesidir.yıkılmaya yüz tumuş dokzangilin evni hamide uysal tekrar hayata kazandırmıştır.