ÜÇBÖLÜK KÖYÜ
Some Archaeological Findings from Roman and Early Byzantine Period in Southern Paphlagonia: Üçbölük Village Abstract Karabuk is located in the Northwestern Black Sea and surrounded by Zonguldak to the west, the Black Sea to the north, Kastamonu to the east, Cankırı to the south. Ucboluk (Ilbarit) Village that located 20 km southeast of Safranbolu district of Karabuk, is a historic settlement founded on the slopes of Soganli Valley. Within the scope of the scientific project “Surveys in Roman and Byzantine Periods of Karabuk Province and its Districts”, which started for the first time in 2017, research has been carried out in Safranbolu and surrounding settlements. Through this study, finding the rock-cut tomb, altar and wine presses, columns, double columns, column headings, inscriptions dated to Roman and Early Byzantine Periods and many archaeological data around Ucboluk (Ilbarıt) Village in Soganli Valley were examined and recorded. Archeological artifacts found in Ucboluk Village, which included in the borders of the region called Paphlagonia in history, shed light on the historical, architectural and socio-economic structure of the area from the Roman and Early Byzantine Periods. Ucboluk village and surrounding areas, which attracted the attention of many researchers and travellers since the 19th century such as Leonhard (1915), Gökoğlu (1952), Belke (1996), Dökü (2008), Laflı and Christof (2009, 2012), were examined in detail by us with together archaeological and art history experts for the first time in 2017. When evaluation on historical data of Ucboluk Village, having abundant water resources, which located on the southern slope of the Soganli Valley is considered to be an intensive agricultural activity based on wine production in the region. The finding vine branches and agricultural tools on the rock-cut tombs and grave stalks and especially rock-cut wine presses in Ucboluk (Ilbarıt) and around it, are indicative of this. Within the scope of this paper, the rock-cut tombs previously found and the rock-cut wine presses, rock-cut altar, cross sacred rock structure and architectural plastic artifacts that were first detected by us in Ucboluk village, which is one of the rural settlements in southern Paphlagonia, are evaluated in general perspective. Also, under the light of those finding artifacts, the architecture, the religious and social economic structure of the rural settlements in the region during the Roman and Early Byzantine periods were tried to be identified. Öz Kuzeybatı Karadeniz’de yer alan Karabük; batıdan Zonguldak, kuzeyden Karadeniz, doğudan Kastamonu, güneyden ise Çankırı ile çevrilidir. Karabük’ün ilçesi Safranbolu’nun yaklaşık 20 km güneydoğusunda bulunan Üçbölük (Ilbarıt) Köyü, Soğanlı Vadisi’nin yamaçlarında kurulmuş tarihi bir yerleşim alanıdır. İlk olarak 2017 yılında başladığımız “Karabük İli ve İlçeleri Roma ve Bizans Dönemi Yüzey Araştırması” adlı bilimsel proje kapsamında Safranbolu ve çevresindeki yerleşim alanlarında araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Araştırmalarımız kapsamında Soğanlı Vadisi’nde bulunan Üçbölük (Ilbarıt) Köyü çevresindeki Roma ve Erken Bizans Dönemi'ne tarihlendirilen kaya mezarı, kaya altarı, şarap işliği, sütun, çifte sütun, sütun başlığı, stel, yazıt ve pek çok arkeolojik veri incelenerek kayıt altına alınmıştır. Tarihte Paphlagonia olarak adlandırılan bölgenin sınırları içine dahil olan Üçbölük Köyü’nde tespit edilen arkeolojik eserler Roma ve Erken Bizans Dönemi tarihçesi başta olmak üzere bölgenin mimari ve sosyo-ekonomik yapısına ışık tutmaktadır. 19. yüzyıldan itibaren Leonhard (1915), Gökoğlu (1952), Belke (1996), Dökü (2008), Laflı ve Christof (2009, 2012) gibi birçok araştırmacı ve seyyahın dikkatini çeken Üçbölük Köyü ile çevresindeki yerleşim alanları ilk defa 2017 yılında tarafımızca, arkeoloji ve sanat tarihi uzmanları eşliğinde detaylı bir şekilde incelenmiştir. Zengin su kaynaklarına sahip Soğanlı Vadisi’nin güney yamacı üzerinde yer alan Üçbölük Köyü, tarihi verileri kapsamında değerlendirildiğinde yörede şarap üretimine dayalı yoğun bir tarımsal faaliyet olduğu belirlenmiştir. İşlikler başta olmak üzere Üçbölük Köyü ve çevresinde tespit edilen steller ve kaya mezarları üzerinde yer alan asma dalları ile tarım aletleri bunun göstergesidir. Bu bildiri kapsamında Güney Paphlagonia’da kırsal yerleşim alanlarından biri olan Üçbölük’te daha öncesinde tespit edilmiş olan kaya mezarları ve ilk defa tarafımızdan tespit edilen şarap işliği, kaya altarı vb. mimari plastik eserler hakkında elde edilen bulgular genel bir bakış açısı ile değerlendirilmiş ve Roma ve Erken Bizans Dönemi’nde bölgedeki kırsal yerleşim alanlarının mimarisi, dini ve sosyo-ekonomik yapısı anlaşılmaya çalışılmıştır.
▬ Çok
eski çağlardaki Safranbolu’ya iliĢkin yeterli bilgi var mıdır?
▬ Yeterli bilgi var diyebilmek,
yazılı bir belgenin varlığını gerektirir. Bu ilk koĢul-
dur; aksi takdirde ne yeterli
bilgiden ve ne de güvenilir bir bilgiden söz edilebilir.
Söylentilere güvenmek ise, çoğu
kez hatalı değerlendirmelere yol açar.
Yazının bulunuĢu önemli bir
baĢlangıçtır. Tarih, yazının bulunuĢuyla baĢ-
latılır. Yazıdan önceki dönemler,
”tarih öncesi çağlar” diye anılır. Tarih öncesi
çağlardaki Safranbolu hakkında
hiçbir bilgi bulunmazken, yazının bulunuĢundan
binlerce yıl sonrası için de
yeterli bilgiden söz etme olanağı yoktur.
Tarihin baĢlangıcından Roma
Ġmparatorluğu’nun, Doğu ve Batı Roma
olarak ikiye ayrıldığı M.S. 395
yılına ya da 476’ya kadar süren döneme “Antik
çağ” adı verilmiĢtir. Antik çağla
ve daha sonraki dönemlerle ilgili olarak, ne yazık
ki, Safranbolu tarihine ıĢık
tutacak yeterli bilgi ve belgeden yoksun bulunuyoruz.
Safranbolu’nun tarihine ve
tarihsel yapıtlarına ilk kez, Cumhuriyet döne-
minde, Kastamonu’dakilerle
birlikte değinildiğine tanık olmaktayız. Ġstanbul’da
1925’te basılan Mehmet Behçet’e
ait “Kastamonu Asar-ı Kadimesi” ile 1952 bas-
kılı Ahmet GÖKOĞLU’nun
“Paphlagonia” adlı kitapları, Safranbolu hakkında,
uzun yıllar baĢlıca kaynak olma
özelliğini taĢımıĢlardır.
Antik çağda Safranbolu,
Kızılırmak ile Filyos ırmağı arasında, kuzeyde
Karadeniz, güneyde Çankırı ve
Çorum illerinin bir bölümüyle sınırlandırılan ve
Paflagonya (Paphlagonia) denilen
bölgede yer almaktadır. Kastamonu Müzesi
Müdürü, arkeolog Ahmet GÖKOĞLU, biraz
önce değindiğim Paphlagonia adlı
kitabında belirttiğine göre,
Safranbolu çevresinde Hacılarobası, Ilbarıt (Üçbölük),
Sarıyan, Akören, ÇavuĢlar,
Bürnük, Kızılcaören köylerinde bulunan kaya mezar-
ları antik çağa aittir.
Safranbolu çevresindeki kaya mezarları
288
▬ Safranbolu ne zaman bir
yerleĢim yeri olmuĢtur?
▬ Bu konuda, tarihçilerin ve
arkeologların görüĢlerinden yararlanmak durumun-
dayız. Türk Tarih Kurumu’nun,
2003 yılında bastığı “1.Ulusal Tarih İçinde Saf-
ranbolu Sempozyumu (04-06 Mayıs
1999)” adlı yayında bir bildirisine yer verilen
Feridun M. EMECEN, Safranbolu’nun
“Geç Roma ve Erken Bizans döneminde
ortaya çıktığı düşünülebilir”
demektedir.
Değerli sınıf arkadaĢım,
Safranbolu araĢtırmacısı merhum Hulusi
YAZICIOĞLU da bu kanıdadır. M.Ö.
58 ile M.S. 21 yılları arasında yaĢamıĢ,
Roma dönemine ait bilgiler içeren
ünlü bir coğrafya kitabının yazarı, Amasya
doğumlu bir gezgin olan
STRABON’un kitabında hiç sözü geçmediği için, Saf-
ranbolu’nun Roma döneminde önemli
bir yerleĢme yeri olmadığını veya Bizans
döneminde kurulduğunu
söylemektedir. Sayın YAZICIOĞLU “Küçük Osman-
lı!nın Öyküsü-Osmanlı Tarihi”
adını verdiği kitabında ayrıca Ģu bilgiyi verir. XIX.
yüzyılda Fransa adına, Anadolu’da
araĢtırmalar yaparak HattutaĢ’ı bulan arkeo-
log bir gezgin olan TEXĠER’in
“Küçük Asya” adlı kitabına göre, Safranbolu ilk
kez M.S. 610-641 yılları arasında
Bizans Ġmparatoru olan Herakleyos’a sunu-
lan haritada, “Zağfiranboli”
adıyla yer almıĢtır.
Bu durumda, VII. yüzyılda
Zağfiranboli denilen bir kent, 500 yıl sonra,
1197 yılında, Türklerin fethi
sırasında, niçin Dadybra adıyla anılıyor; Dadybra
baĢka bir yer olamaz mı? sorusuna
bir yanıt bulmak gerekir. Çünkü Safranbo-
lu’ya atfedilen Dadybra adını,
Sayın YAZICIOĞLU, Safranbolu’nun eski adı ola-
rak benimsemiĢ ve ısrarla
savunmuĢtur. Safranbolu’nun eski adlarını konuĢtu-
ğumuz zaman, eğer anımsatırsanız,
bu konuya özel olarak değinmek isterim.
ÜÇBÖLÜK KÖYÜ
Kültür Bakanlığı’nca 2006 yılında
yayınlanan, UNESCO tarafından Dünya
Miras Listesi’ne alınan yerler
hakkındaki “Dünya Mirasında Türkiye” adlı kitapta,
Mezapotamya ve Fırat havzasını
dolaĢan, bir Ġngiliz gezgin olan
AĠNSWORTH’un (1807-1896)
kayıtlarında, Safranbolu’nun, safran kenti anla-
mında “flaviopolis” olarak adının
geçtiğinden söz edilmesi, Safranbolu’nun, saf-
ran ile iliĢkilendirilmesinin
yüzyıllar boyu sürdüğünü göstermektedir.
Bu arada bir de Ģu gerçek
vurgulanmalıdır: VII. yüzyıla ait bir haritada
Safranbolu’nun adı “Zağfiranboli”
olarak geçtiğine göre, buranın en az 1500 yıl-
dır safran bitkisinden adını
almaya devam etmesinin yanı sıra, yine en az 1500
yıldan bu yana bir yerleĢim yeri
olduğunu da kabul etmek gerekir.
Mehmet Behçet’in “Kastamonu
Asar-ı Kadimesi” kitabını kaynak göstere-
rek, H. YAZICIOĞLU’nun,
“Safranbolu Tarihine ait Belgeler ve Kaynaklar” adlı
kitabında, Kıranköydeki “San
Stefano Kilisesi”nin (halen Ulucami), 1872 yılındaki
onarımı sonrası kapısı üzerine
konulan kitabede kilisenin ilk kez 515 yılında ya-
pıldığının bildirildiğini
belirtmesi de, Safranbolu’nun en az 1.500 yıldır bir yerleĢim
yeri olduğu söylemini pekiĢtiren
bir baĢka kanıt olmaktadır.
Son yıllarda yayımlanan kimi
kitaplarda ve broĢürlerde, Safranbolu 2 bin,
3 bin ve hatta 5 bin yıl öncesi
yerleĢim yeri olmuĢtur, burada Ģunlar yaĢamıĢtır,
burayı Ģunlar yönetmiĢtir
biçiminde yazılanlar, Safranbolu’yu da kapsayan geniĢ
bir bölge için belki doğru
olabilir; ancak bir yerleĢim yeri olarak Safranbolu kent
merkezi için, kanıtları olmayan
bir olasılıktan öte bir anlam taĢımaz. Yıllar önce,
1975 yılında gerçekleĢtirilen
kültürel etkinlikler sırasında Safranbolu’ya gelen
Ġstanbul Üniversitesi öğretim
üyelerinden, arkeolog Prof.Dr. Muhibbe DARGA,