(SND)
SAFRANBOLU (ILBARIT KÖYÜ)
BİR ÇOĞUMUZ DEDE BİLE OLDU.
Yıl 1983...38 yıl önce aylardan Temmuzun ilk haftası
sıcakmı sıcak Köylüler Irgatlık derdinde.
Her Türk genci gibi bizimde askerlik çağımız geldi.o
yıllarda 3 Devre gidilirdi askere .1.Devre Mart ayı..2..Devre Temmuz
ayı..3.Devrede Kasım ayında giderdi ve 20 aydı 610 gün.
Bizler ben Mithat DEMİRSÖZ..Sabri YAŞAR..Hasan
ÖZLÜ..İsmail ÖZ..Şevket ERİŞ..Mustafa KALKAN..Osman YILMAZ.
Köyümüzden askere giden 1963./ 2 devre askerlerdik.önce
gidildi Toprakcuma Jandarma karakolundan Sülüsler alındu Şube düğülümüzde 6
Temmuz olarak belirlendi.
6.Temmuz sabahı caminin onü ana baba günü ağlayanlar
oğlum askere gidiyor diye gururlananlar.Meyrem gilin Gara Memet amcamız dua
ediverdi.Bindik Bilgin abinin minibüse Safranbolu Askerlik şubesi sülüsler
kaşelendi askerlik yol paraları verildi.o zamanın parasıyla tren
ücreti.otobüsle ancak Ankaraya kadar yetti.hepimiz dağıldık bir yerlere.Ben ve
Sabri .Jandarma olarak Diyarbakır Silvana gitmiştik.birde Ramazan bayramı
haftasıydıki ne meşagatlerle ulaşmıştık birliğimize .bir anımızdan.(mihat)
kısa bir bilgi,burda ailelerin ilkleri yazılmıştır. bu
şecere defteri 1983 yılında ,ilköğretim müfetişi,abdülkadir özer tarafından
bize verildiğinde üzerinden 75 yıl gibi bir zaman geçmişti. şimdi ise son
tutulduğu tarihin üzerinden 111 yıl ve ilk tutulduğu tarih 169 yıl...defter
1850 yılları ve 1908 yılları arasında tutulmuş olup,belkide türkiye'nin hiçbir
köyünde böyle bir kayıtın kaldığını sanmıyorum. daha önce defter başkalarına
gösterilsede sonuç alınamamış ve babam satı demirsöz'le 1983-87 yılları
arasında türkçeleştirdik. sadece iki aileyi belirleyemedik.saygılarımla...
HECELLİGİL
ATA DOĞAN
AVNİ AKSOY
YUKARI KELEŞGİL
TAVŞANCIOĞLU
Bilindiği
gibi Ilbarıt köyü 30 küsur esamiden oluşmaktadır. İki asırın içinde bu
esamilerden bazıları ne yazık ki varlığını sürdürememiştir.
'Hecelligil'
olarak bilenen aile 'Hecel' kelimesinin nereden var olduğunu bulamadım. Fakat
Ilbarıt köyü sınırları içinde, 'Heceldüzü' diye bir mevki var.
Hecelligil
Kadıoğlu esamesine kayıtlı olup, daha sonraları üç haneye bölünmüştür.
Sırasıyla Kosbatargil en yaşlı ferd 1801 doğumlu İbrahim (Dümensüz) lakabıyla
anılmıştır. Yine Softagil Mustafa (Softo) 1813 doğumludur. Bu ailelerin en
yaşlı üyesi 1791 doğumlu, Kadıoğlu hacı Halil bin Mehmet'dir. Buradaki 'Bin'
tümcesi kardeş demektir.
Hecelligil
Mehmet 1819 ve diğer kardeşi Feyzullah 1823 doğumlu olup, arada kayda değer
bilgi
olmadığı
için, Ayşe ve Mustafa'dan olma 1863 doğumlu, aynı adı taşıyan Mustafa'dır.
Diğer kardeş Mehmet 1856 doğumlu olup, 1888 yılında ortadan kayıp olduğu ve
kendisinden 20 yıldır bir haber alınamadığı yönündedir. Diğer kızkardeş Hanife
1852 doğumlu olup, Musluoğlu Hüseyin (Sarımuhtar'ın) annesidir.
Mustafa
ve Ayşe'den olma 1891 doğumlu Emine ,Hecello 'Mehmet Özen) 1913 , Çıraklar
köyünden içgüveyi, ezmecigilden Mustafa Özen'in oğludur. Mustafa Özen
Seferberlikte şehit düşmüştür. Emine Ovacık, Yığınot köyünden Kamille yaptığı
evliliğinden Ayşe Avcı 1923 ve yine Çorum, Dodurga'dan İsmaille yaptığı
evlilikten Emine Aydın 1928 doğmuştur,Emine Aydın,baba İsmail
tarafından,Acumukgilden Ali Akgülle kardeştir.
Hecello
Mehmet Özen ilk evliliğini Çavuşgilden 1915 doğumlu Ayşe ile yapmıştır. bundan
sırası ile Safiye San 1935, Mustafa Özen 1937 ve Fehmi özen 1941 doğmuştur.
Ayşe'nin 1945 yılında vefatı ile Mustafa Özen ,Geren Köyünden Müyesser ile
evlenmiş ve bu evlilikten Hasan 1946, Ayten 1950 ve Bilgin 1958 doğmuştur.
Mustafa
Özen,Geren köyünden,Sadettin kızı 1939 doğumlu Nazife ile evlenmiş ve Faik
1958,Mehmet 1962, Nezahat 1965 ve Bayram 1967 doğmuştur.
Not.Yeni
nesil hakkında fazla bilgim olamadığı için,eğer gönderirlerse kayda geçecektir.
YUKARI KELEŞGİL
Görmüş
olduğunuz ev, Yukarı Keleşgil olarak bilinir.Aslında ev Ilbarıt köyünün ilk
kurucularından,Hacıhamzaoğullarından Kara Muhtarın
misafirhanesidir.Hacıhamzaoğullarının bir koluda Bağlıca Mahallesini kurmuş
olup,daha sonra Hasanoğlu diye esamisi değistirmiştir.Ev iki odalı olup,Acumuğun
Kardeşi Kel Kadir'e geçmiştir.Kel Kadir 1872 doğumlu olup,üç oğlu olmasına
karşın söyünmüştür.Hacıhamzaoglu ailesine gelince 10 yakın erkek olmasına
karşın zamanla, bu evde söyünmüş olup, Hecelligilden torun Ayşe ve
Karakaşgilden Hüseyin evlat alınarak ,ev ayakta tutulmustur. Ev geçmiş
itibarıyla,Karamuhtargil, Zorogil,Zaimgil ve en son Kuruoğlangil olarak bi
rden
çok adla anılmıştır.Ilbarıttan herkese günaydın
TAVŞANCIOĞULLARII
Ilbarıt
köyünde,'Tavşancıoğulları'na ait ev...'Tavşancıoğulları' Ilbarıt köyüne 1840
larda intikal etmiş olup,diğer esamilerle ilgisi yoktur. Şimdiki mevcut aile
reddetsede , ailenin köydeki lakapları 'İpiçürükgil'dir.Ailede iki kardadeş
ismi geçmektedir.Büyük kardeş Abdullah 1826 küçük kardeş İbrahim 1839 doğumlu
olup, Libya- Trablusgrap merkezinde, telgraf çavuşu görünmektedir bilgisi
var.İbrahim aynı zamanda,Muslugilden, Göde lakaplı,Ahmet Yıldırım'ın
kayınpederidir.
Daha
sonraları bu sülale söýünmüş olup, Elişgilden, Karaoğlan lakaplı,Mehmet
Öztürk,1866, Kendisi,Elişgilin,Sarı Amcanın ağbeyisidir.Tavşancıoğlu Abdullah
oğlu, Hüseyin'in kızı ile ev evli olduğundan, Elişgilden bu eve taşınmıştır.Söz
konusu,İbrahim ise ,askerliğini yaptığı,Libya- Trablusgarp'tan
dönmemiştir.Şehit mi oldu?Bir hastalıktan mı öldü?Yaksa oralarda evlenip kaldı
mı? Orası mumma...
ILBARIT
KÖYÜ KURULUŞ AŞAMASINDA
HACIALİOĞLU
ESAMESİ,İKİNCİ AİLE VE DAĞLIMI...
HACIALİOĞLU
OSMAN DOĞUM TARİHİ 1756
OĞLU
ALİ DOĞUM 1801
DİĞER
OĞLU RUŞEN DOĞUM 1816
TORUN
MEHMET DOĞUMU 1821
"
" İBRAHİM " " 1828
"
" HALİL " " 1826
Burada
Ruşen'den yola çıkıldığında,sözü edilen Ruşen, Çavuşgil'i temsil etmektedir.
Daha sonra oğlu Mustafa doğar ve Mustafa ili birlikte üç kız,Mustafa'nın Osman
ve Hatice isminde iki çocuğu olur.Osman 1889 doğumlu olup,1956 yılında
Demircibağ mevkiinde attan düşer,bu esnada elindeki baston gözüne saplanır ve
orda yaşama veda eder.Hatice 1882 doğumlu olup,Kulagilden,Şakir'le
velenir.Şakir Çanakkale Savaşında şehit düşer.
Ruşen'in
kızlarından biri Karaşar Mah'de Ahmet oğlu Hasan'la evlenir.İsmi Ayşe'dir 1857
doğumludur.Bu evlilikten iki oğlu bir kızları olur.İsmail (Jandarma) 1889
doğumlu.Abdullah 1891 doğumlu ve kızkardeş Habibe 1888 doğumlu olup,Yörük
Köyünden Muratoğlu ile evlenir.Muratoğlu, cumhuriyetin kurulduğu yıllarda,
büyük ihaleler alır ve Elazığ,Malatya arası demiryolunu yapar.1940 larda,eşenin
yeğeni olan Ruşen Gürleyik'i bu teren yolunda bir kısım işçinin başına ekip
başı yapar.Hatta Muratoğlu ihaleye girdiği bir sırada,ihale kızışır ve iş adamı
Vehbi Koç'a iki tokat aşkeder.Amerika'da vefat eden Muratoğlu için,Yörük
Köylüleri,gıyabi bir mezar yaptırır.Köydeki büyük konakda,Yörük Köyü Derneğine
bağışlanır.
Ruşen'in
diğer kızı Şerife 1847 doğumludur.
Kospatargil'den
Kadıoğlu Osman'la evlenir.Bu evlilikten Mehmet 1889 ve İbrahim 1897 iki oğlu doğar.Mehmet
genç denilecek yaşata vefat eder.Yusuf filden Mehmet Özer'in eşi Akile,ilk
evliliğini,Osman oğlu Mehmet'le yapmıştır.
Diğer
kızı Akkuşgilden Osman'la yapmıştır isimi Havva'dır ve oğlu Süleyman
olmuştur.Süleyman 1878 doğumludur ve Balkan Savaşında şehit olmuştur.
Hacıalioğlu
Osman torunu İbrahim, 1828 doğumlu olup,Keleşgil'i temsil etmektedir.Oğlu Hasan
olur.Köy kayıt defterinide vefat ettiği için Hasan'ın doğumu ile bilgi
yoktur.Hasan'ın Osman ve Mehmetali adında iki oğlu olur.Osman'ında doğum tarihi
hakkında bir bilgi yoktur,Osaman oğlu Hasan doğumu 1882.Diğer oğlu Mehmetali
1862 doğumlu olup,Deliseyingil'e içgüveyi girer.Mustafa 1897 ve Ahmet 1901
doğumlu iki oğlu olur.
Hacıalioğlu
1756 doğumlu Osman'dan Alimollagil ve Güngörmezgil diye iki aile esamisi daha
olmasına rağmen,Alimollagil çocukları olmadıkları için söyünür.Fakat
Alimollanın eşi Ovacık'lı olup,Ovacık Ekincik Köyü, Esenler Mah.den
kızkardeşinin oğlu Haşim'i 5 yaşında evlat edinir.Büyüyüp askerliğini filan
yaptıktan sonra, geri göndermez.Saftagilden,Hotuz Lakaplı,İsmail'in kızı Ayşe
ile evlendirir.bu Evlilikten,Şükriye 1891,İbrahim 1900,Fatma 1904 ve Ali 1908
doğumlu dört çocuğu olur.Burada sözü edilen Ali,Hasan Mutlu Hocanın anne
tarafından dedesidir.
Güngörmezgil'e
gelince bu aile 1850 yıllarında,köyü terk ederek Safranbolu'ya
yerleşirler.Köydeki geriye dönük yerlerini yurtalarını,daha sonra Katırcı
Hüseyin'e satarlar.
Toker
soyadını alan bu aileye mensup,Safranbolu'da ve Karabük'te işadamları
olsada,artık kuyumuculuk dışında çoğu iş hayatından çekildi ya da vefat etti.80
lıi yıllarda tanıdığım bazı yaşlı konumdaki kişilerle sohbet etme şansım
oldu.Hatta bu yaşlı kişiler,köyümüzden öğretmen Şükrü Kaya'nın cenaze
merasimene katılmışlardıAdına Safranbolu'da Fakülte açılan,Porf.Fethi Toker,bu
aileye mensuptur.
YUKARI KELEŞ GİL ·
Görmüş
olduğunuz ev, Yukarı Keleşgil olarak bilinir.Aslında ev Ilbarıt köyünün ilk
kurucularından,Hacıhamzaoğullarından Kara Muhtarın
misafirhanesidir.Hacıhamzaoğullarının bir koluda Bağlıca Mahallesini kurmuş olup,daha
sonra Hasanoğlu diye esamisi değistirmiştir.
Ev
iki odalı olup,Acumuğun Kardeşi Kel Kadir'e geçmiştir.Kel Kadir 1872 doğumlu
olup,üç oğlu olmasına karşın söyünmüştür.Hacıhamzaoglu ailesine gelince 10
yakın erkek olmasına karşın zamanla, bu evde söyünmüş olup, Hecelligilden torun
Ayşe ve Karakaşgilden Hüseyin evlat alınarak ,ev ayakta tutulmustur. Ev geçmiş
itibarıyla,Karamuhtargil, Zorogil,Zaimgil ve en son Kuruoğlangil olarak birden
çok adla anılmıştır.Ilbarıttan herkese günaydın.
HÜSEYİN AVNİ AKSOY (1892-1979 (MEYREMGİL)
hüseyin
avni aksoy, salih ağa ve kezban'ın ikinci çocukları olarak 1892 yılında ılbarıt
köyünde dünyaya gelir.karamehmetoğlu sülalesindendir.ilkokulu,mehmet cemil
efendi'de okuduktan sonra,kastamonu muallim mektebini bitirmiştir ve askerlik
sırasında rüşteye imtahanına da girerek,rüştiye mezunu sayılmıştır.
hüseyin
avni aksoy öğretmen olmasına karşın,öğretmenlik yapamamıştır.nedini 1914'de
birinci dünya savaşı patlak vermiş ve osmanlı,daha sonra savaşı kayıp edecek
almanlarla birlikte,birinci dünya savaşına girmiştir.ülkede 'seferberlik'ilan
edildiğinden.askerliğini yapmış olanlarda,tekrar askere çağrılmıştır.
hüseyin
avni aksoy,birinci dünya savaşı ile aynı anda patlak veren,çanakkale savaşına
dahil edilmiştir.aynı köylüsü,hacıalioğullarından,mustafa oğlu,öğretemen hasan
efendi ile birlikte.hasan efendi,daha sonra,mesleğine dönemeden,çanakkale'de
şehit düşmüştür.
hüseyin
avni aksoy,çanakkale savaşı yıllarında,yolları atatürk'le kesişir.atatürk
zekasına ve dürüstlüğüne güvendiği,hüseyin efendiyi yanına emir subayı olarak
alır.sürekli hüseyin efendiyi,yakın illere görevli olarak gönderir.kütahya'ya
gönderdiğinde,kendisine şu talimatı verir.yol boyunca dinlenecen ve sık sık at
değiştireceksin ve hiç kimseye müsama göstermeyeceksin.
atatürk,çanakkale,savaşı
yılların da türk milletinin kurutuluşu içinde planlar yapmaktaydı.çünkü
çanakkale savaşı,ingilizlerle yapılmaktaydı.nedeni,rusya'da bolşevik
ayaklanmaları başlamış,rus çarı,ingilizlerden yardım istemiştir.fakat çanakkale
savaşında kendisinden fazla söz edilmesede atatürk,bu savaşa ağırlığını
koymuştur.ingiliz savaş gemilernin geçişine izin vermez ve savaş çok uzun
sürer,her iki tarafında kayıpları büyüktür.bu savaşı kayıp
ettiğine,ingilizlerin zeka küpü dedikleri çorçil bile şaşırır.rusya'da 17.ekim
devrimi gerçekleşir.daha sonra ellerini kollarını sallayarak,ingilizler boğazı
geçerler ve dolmabahçe,açıklarına savaş gemilerini demirleyip,toplarını saraya
çevirirler.bunu gören atatürk,tarihe geçecek şu sözü kullanır. 'geldikleri gibi
gidecekler' fakat ingilizler,istanbul'da boş durmazlar,ilk işleri saraçhane
kışlasında,uykuda uyumakta olan,100 yakın inzibat erimizi şehit
ederler.istanbul'un un ihtiyacını karşılayan,ayvansaray un değirmeninin işlevni
durdurmak isterler ve değirmeni bir çavuş eşliğinde bir manga
korumaktadır.manganın başında,ılbarıt köyü,pürdegilden efe hasan
vardır.askerlerine süngü tak emrini verir ve un değirmeninin kuşatması
engellenir.daha sonra kendisine 10 altın mükafat verilecektir.efe hasan dil
sürtüşmesi nedeni ile bazı kelimeleri söyleyemez. 'altınları cuzu gibi mastafa
efendiye yatırdım'der.mustafa efendi,mustafa remzi'dir.
hüseyin
efendi,birinci düna savaşı ve çanakkale savaşı bittikten sonra,bu kez
'kurutuluş savaşı' başladığından,tekrar subay olarak 'kurtuluş savaşına'dahil
olur ve rütbesi teğemendir.kendisi teşfiki mesaim olduğu için kendiz ağzından
anlatıyorum.
niğde'de
levazım teğmeni idim.girasun ve ordu'dan gelen fındıkları,askerlere
dağtıyordum.zor günlerdi.asker bir lokma ekmeği dahi bulmakta
zorlanıyor.savaşlar ve hastalıklar ülkenin nüfusunu neredeye 12 milyonlara
kadar indirmişti.bir gün bir şey yaşadım yanıma gelen emrimdeki bir
çavuş;efendim sizin safranbolu'dan iki asker geldi ve bitkinler dedi.hemen
gittim,gördüğüme inanamıyordum.biri kardeşim rıza,diğeri bizim köyden şaban'dı
'gökmen) her ikisinide çadırdaki revire yatırdım.bir süre sonra iyileştiler ve
kendilerine görev verdim.
hüseyin
efendi,çanakkale savaşı dönüşü,ibrahimbeyoğullarından,abdullah kızı hanife ile
evlenmiştir.bir anlamda içgüveyi girmiştir.1890 doğumlu olan,hanife,daha önce
yazıköy'de abdurahman ile evli olup,bu evliliğinden,behiye doğum tarihini
bilmiyorum.hacer 1914 adında iki kızı olmuştur.hacer daha sonra bir hastalık
sonucu 1919 yılında 5 yaşında hayatını kayıp edecektir.mezarı ılbarıt köyü
mezarlığındadır.hanife'nin ilk eşi abdurhaman,1914 başyalan birinci dünya
savaşında şehit düşmüştür.
hüseyin
efendi,kurutuluş savaşı sonrası ılbarıt köyüne döner ve çiftçilik yapmaya
başlar.kendisine,savaşa katılan diğer öğretmenler gibi,atatürk'ün 1926 yılında
çıkarttığı bir yasa ile 'istiklal madalyası' maaşı bağlanır.1928 yılında
öğretmenlik mesleğne çağrılır.ilk görev yeri davutobası köyü
olup,sırasıyla,ovacuma,safranbolu kalealtı,toprakcuma'da görev yaptıktan
sonra,1950 yılında iktidara gelen,iktidar tarafından,atatürk döneminin tüm
öğretmenleri emekli edilir.
hüseyin
efendinin,hanife ile evliliğinden,mukadder 1921 ve mustafa kemal 1928 doğumlu
iki çocuğu vardır.1979 yılında safranbolu'da vefat eden,hüseyin avni aksoy'un
mezarı safranbolu mezarlığındadır.kendisini saygı ile anıyorum.
MEHMET ATA DOĞAN (1896-1983)(YUSUFGİL)
mehmet
ata doğan, karamehmetoğlu,sülalesinden,yusuf efendi ve hatice,hanımın oğlu
olarak 1896 yılında,ılbarıt köyünde dünyaya gelmiştir.kendinden başka dört
kızkardeşi vardır.sırasıyla,sıdıka 1882,hanım 1887,emine 1889 ve fatma 1899
doğumludur.
baba
yusuf efendi, oyıllar köyün hatibi ve de katibidir.köymektebine
geldiğinde,öğrencilerine,bu gece bir oğlum oldu,ne isimi vereyim dediğinde,öğrencilerinden
fıs fıs hafız,mehmet mutlu,hocam 'ata' olsun der.yusuf efendi,daha sonra
istanbul,fatih medresesini biterecek olan,mehmet mutlu'nun görüşü ile babası
karamehmetoğlu, mehmet'i katarak,oğluna mehmet ata,ismini koyar.
mehmet
ata,diğer arkadaşları gibi,oyıllarda ılbarıt mektebinde öğretmelik yapan,aslen
bulgaristan,filebe'li olan,mehmet cemil efendide ilkokulu bitirir.bababsı o
yıllarda,safranbolu'da yeni açılan rüştiye mektebine,kayıtını yaptırır ve
safranbolu'nun eşrafalarından birene oğlunu teslim eder.tabiiki tüm masrafları
karşılamak sureti ile...küçük bir anekdot;rüştiye mektepleri,1905
yılında,padişah abdülhamit tarafından açılır ve o yılların orta
okullarıdır.ikiye ayrılır,askeri rüştiye ve rüştiye diye...
mehmet
ata, rüştiye mektebini bitirdikten,sonra kastamonu öğretmen okuluna girer ve bu
okulu muallim olarak bitirir.diğer arkadaşları gibi,öğretmenlik yapamadan,1914
yılında patlak veren birinci dünya savaşına katılmak zorunda kalır.bu arada 17
yaşında evlenmiş ve 1914 yılında ali isimnde oğlu dünyaya gelmiştir.
mehmet
ata,birinci dünya savaşına,o yıllarda osmanlı sınırlarında olan,arapistan'da
katılır.rütbesi teğmendir ve mayetine askerler verilmiştir.bilindiği
gibi,birinci dünya savaşı,aynı zamanda emperyalist devletlerin,pazar
savaşıdır.her ne kadar avusturya perensi öldürülmüş falan densede,başta
petrolün bulunması,sanayi devriminin hat safhaya ulaşması sonucu,almanya'ya
karışı bir tutum söz konusudur.yorgun olan osmanlı,almanların yanında saf
almıştır.almanların ülkemiz üzerinden yaptığı,istanbul,bağdat demiryolu ve
ingilizlerin,yine o yıllarda açtığı süveyş kanalı başına değildir.
mehmet
ata savaşın kızıştığı dönemde,askerleri ile birlikte arap
çöllerinde,ingilizlere esir düşer.ingilizler,okumuşları ayırır,okur yazar
olmayan,anadolu'nun garip hiçbir şey bilmeyen çocuklarını ,arap çapulcularına
teslim
ederler.askerlerin bir kısmı süngü ve kılıçla şehit edilirken,bir kısmıda,arap
çöllerinde zehirli su birikintilerinde boğularak şehit edilir.
tüm
bunları gören mehmet ata,ömrü bboyunca araplardan nefret eder.
daha
sonra kendisini esir alan ingilizler gemi ile hindistan ve mısır
gibi,egemelikleri altında bulundurdukları ülkeler getirirler.1918 yılında
savaşın bitimi ile esirler salıverilir.
bu
zaman zarfında,ılbarıt köyünde baş gösteren tifüs salgınında,mehmet ata,babası
yusuf efendi ve,eşi emine'yi kayıt etmiştir.ta ki köye dönünce öğrenir.geriye
yaşlı bir ana ve küçük bir evlat kalmıştır.
19.mayıs.1919'da
atatürk'ün samsun'a çıkması ve kurtuluş savaşı'nın başlaması ile birlikte,mehmet
ata,tekrar askere çağrılır.subay olarak anadolunun bazı bölgelerinde görev
alır.yaklaşık 3 yıl süren kurtuluş savaşı ,30.ağustos.1922'de sona erer ve
terhis olur.bu arada,yamakgilden,hasan kızı havva 1903 evlenir,fakat evliliği
fazla sürmez.bir yıl sonra ayrılırlar.bu kez kadıbükü köyünden,uzun yıllarz
muhtarlık da yapan neşet gökmen'in kızkardeşi fatma hanımla evlenir.
(terzi-fatma) kızı lütfiye 1926 ve oğlu yusuf ziya 1928,dünyaya gelir.tabiki bu
arada müracatı dolasıyla,'köy mektebinde' öğretmenlik
yapmaktadır.29.ekim.1923'de atatürk cumhuriyeti ilan etmiş ve ilk işi cehalete
maruz kalmış anadolu insanını cehaletten kurtarmak ve eğitimdir.zaten başarılı
bir öğretmen olan mehmetz ata'ya tekrar girdiği imtahanla,1926 yılında
öğretmenlik diploması tekrar verilir.bu kez cumhuriyet öğretmeni olarak.bu
diplomanın aslına uygun çekilmiş fotoğrafı;ılbarıt köyü 'müzesindedir'ayrnıca
mehmet ata'ya,atatürk'ün 1926 yılında çıkarılan bir kanunla, 'istiklal
madalyası' maaşı ve madalyası verilmiştir.
mehmet
ata, cumhuriyet kurulduktan sonra ve öğretmenliğe döndükten sonra,bir kaç yıl o
yıllarda safranbolu'nun beldesi olan,eflani'nin yağlıca köyünde öğretmenlik
yaptıktan sonra,tekrar ılbarıt köyüne gelir ve 1950 yılında emekli oluncaya
kadar,köyünde kalır.
ilkönce
üç yıl olmak üzere 'köy mektebinde' çocukları okutur.1931-32 yıllarına ait
elimin altında o yıllara ait sınıf defterleri var.soyadı olmadığı için
esamilerle yazılmış öğrneciler.ben çoğunu çözdüm ve ileride nasip olursa
yayınlayacam.
1934-35
yılları arasında 5 yıllık olmak üzere,karamanbaşı mevkiinde, 'akbulak ilkokulu'
açılır.okul,ılbarıt,sarıyan ve hacılarobası, yine o yıllarda hacılarobası'nın
mahallesi konumda olan geren köyü ve ovacık'ın köylerinden gelen öğrenciler bu
okuldan faydalanmışlardır.yine'akbulak ilkokuluna' ait 1934-35 ve 1942-43
yılnın öğreci defterleri var.
aslen
hacılarobası,köyünden kendisi gibi öğretmen olan hüsnü yılmaz ile
birlikte,akbulak ilkokulunda öğretmenlik yapan,mehme ata,hüsnü yılmaz'ın
bedenen biraz rahatsız olası ile yaklaık o yıllarda 150'den fazla öğrenciyi tek
başına okutur.
mehmet
ata'nın ülkeye kazandırdıkları;üç yıl ılbarıt köyü mektebinden,
mehmet
oğlu,ahmet demiralp 1907 'öğretmen-baş öğretmen'
ahmet
oğlu, şükrü kaya 1908 'öğretemen'
ömer
oğlu ibrahim ünal 1908 'öğretmen'
nuri
oğlu mustafa algan 1908 'öğretmen'
akbulak
ilkokulu;
1)ilyas
oğlu mastafa öğünç 1926 'öğretmen' 'hacılarobası'
2)
mehmet oğlu mustafa günal 1928 'öğretmen' 'ılbarıt'
3)
mehmet ata oğlu yusuf ziya doğan 'kaymakam' 'ılbarıt'
4)
ibrahim oğlu hamdi ünver 1932 'öğretmen' 'hacılarobası'
5)
şaban kızı ayşe gökmen 1932 'öğretmen' 'ılbarıt'
6)
ömer kızı hacer öztürk 1933 'öğretmen' 'ılbarıt'
7)
hasan olu yusuf çil 1933 'albay' 'hacılarobası'
8)
mehmet oğlu ismail coşkun 1933 'öğretmen' 'hacılarobası'
9)
nuri oğlu mehmet ali san 1933 'öretmen' hacılarobası-sallar mah.'
emeklilikten
sonra,1965 yılı sonbaharına kadar ılbarıt köyünde yaşayan mehmet ata,daha sonra
safranbolu'ya taşınır.ilkönce kira daha sonra kendine özgü bir ev satın alır ve
1983 yılında vefat eder.mezarı safranbolu mezarlığındadır.kendisini saygı ile
anıyorum