ÜÇBÖLÜK KÖYÜ /
SAFRANBOLU
Memleketin kuzeyini
turlama harekatının sonlarına geldik artık. Daha doğrusu kendimizi buna
inandırmaya çalışıyoruz. Zira bugün gezinin otuzuncu günü ve tamam gezmeyi de
memleketi de seviyoruz falan filan ama insanın içine fenalıklar geliyor. Ve
lakin dönemiyoruz. Her sabah “bugün İstanbul’a bastırıp gidiyoruz, tamam mı
tamam” şeklinde bir anlaşma yapıyoruz sonra bir şey oluyor biz yine dağlara
köylere vuruyoruz ve dönüş yoluna bir türlü giremiyoruz.
Şu an Üçbölük
Köyü’ndeyim. Eski adı Ilbarıt. Rumca diye değiştirmişler adını. Hayatımda ilk
defa duyduğum bir yer. Bulunma nedenimiz şu: Köyde sürrealist bir ressam
yaşıyormuş. Allah Allah di mi? Evet tam öyle. Biri anlattı, Manita Bey’in
kafasına bir takıldı, yoldan çıkış o çıkış. Köyün yeri: Safranbolu’dan Araç
yönüne giderken Yörük Köyü’nden hemen sonra sağa giriliyor, ormanın içinden
yarım saat gidiliyor, tepenin arkasında. Antik Paflagonya ülkesinin başladığı
yer…
İtiraf edeyim
şaşkınlıktan ağzım açık kalmış durumda.. Kimsenin bilmediği bir Safranbolu
minyatürü ile karşı karşıyayız! Türkiye’nin en güzel on köyüne rahatlıkla
girer. Evlerin hepsi en az Safranbolu evleri kadar güzel, hepsi 3 katlı, hepsi
sivri çatılı, hepsinin 3. katında ahşap bir balkon var, hepsi bembeyaz
badanalı, hepsi vadiye bakıyor, hepsi pırıl pırıl ve hiçbirinde tek ama tek bir
bozulma yok. Bir tanesi de eski tarz pencereyi çıkartıp yerine yeni tarz PVC
pencere takmamış. Bir tanesi de balkonu bir şeyle kapatmamış. Bir tanesi de
kepengini sökmemiş. “Betondan çirkin bina” kanserinin yayılmadığı belki de tek
Türk köyü! Üstelik turistik de değil! (Sonradan öğrendik: Rıfat Ilfaz’ın
Hababam Sınıfı romanında bizim İnek Şaban diye bildiğimiz ama romanda Öküz
Ahmet diye geçen o meşhur karakter bu köydenmiş.)
Fakat köyde insanı
daha da şaşırtan ressamımız Recai Bey! Bu gezide tanıştığımız en enteresan
insan diyebilirim. Doğma büyüme Üçbölüklü, kendini komple sanata vermiş bir
insan. Resim, heykel, müzik… Ve nasıl sempatik, nasıl mütevazı… Üstelik
okumadığı kitap da yok. Tolstoy’undan Gombrich’ine her şeyi okumuş.. Sıfır
eğitime rağmen (veya bu sayede) resimleri acayip başarılı. Nefis saz çalıyor,
türkü söylüyor. Sazlarını kendisi yapıyor. İnat ediyor eski ilkokulu kültür ve
sanat evine çevirtiyor Safranbolu Kaymakamlığına. Daha doğrusu izin alıyor,
sonra da viran bir yeri kendi elleriyle sanat galerisine çeviriyor. Uyduruk
muyduruk değil ciddi bir sanat galerisinden söz ediyorum! Spotlar, misinalarla
tavana tutturulmuş çerçeveli tablolar, atölye falan… İstanbul’daki bir sanat
galerisinden tek bir şey haricinde bir farkı yok. O tek şey de şu: İçerisi halı
kaplı olduğu için galeriye ayakkabılar çıkartılıp giriliyor. Heh!
Recai Demirsöz, bizim
için nefis bir sürprizdi gerçekten. Yerim dar, daha fazla yazamıyorum ama
buralara gelirseniz ona mutlaka uğrayın. Yüreğine su serpmiş olursunuz.(VATAN GAZETESİ)
(ALINTI) SELAMİ
ALKAN(SND) ILBARIT KÖYÜ/SAFRANBOLU
.
ÜÇBÖLÜK KÖYÜ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı ÜÇBÖLÜK köyünde yaptırılan KÜLTÜR VE
SANAT MERKEZİ’nin ilk sergisi .aynı köyde yaşayan ve KÖYLÜ RESSAM olarak
bilinen Recai Demirsöz tarafından açıldı. İLKÖĞRETİM OKULU okul binası
,kaymakamlığın katkısıyla da KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ olarak düzenlendi.
Üçbölük Köyü Sanat
Merkezi açıldı
Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı Üçbölük köyünde
yaptırılan Kültür ve Sanat Merkezi’nin ilk sergisi, aynı köyde yaşayan ve
“Köylü Ressam” olarak bilinen Recai Demirsöz tarafından açıldı. Safranbolu’ya
20 kilometre uzaklıktaki bir dağ köyü olan Üçbölük’te, taşımalı eğitime
geçilmesi nedeniyle kapanan ilköğretim okulu binası, kaymakamlığın da
katkısıyla Kültür ve Sanat Merkezi olarak düzenlendi. Kültür ve Sanat
Merkezi’nin boya ve badana işleri başta olmak üzere çalışmaların büyük bölümünü
gerçekleştiren ve hiçbir eğitim almamasına rağmen yıllardır resimle uğraşan
Recai Demirsöz, ilk sergisini emek verdiği galeride açtı.
http://www.evrensel.net/99/11/05/kultur.html
Sitemdeki yazıların
kaynağı verilmemiş olanların kaynakları bilinmediğindendir. Hak sahipleri talep
ettiği anda kaynağı yazılır ya da yazı siteden kaldırılır. Kendi yazılarımın
altında ismim vardır. Bu sitedeki yazıların yasalara aykırı kullanımı siteyi
değil kullanıcıyı bağlar. Bu site hiçbir menfaat gözetilmeksizin sadece bilgi
sağlama amacıyla kurulmuştur ve ticari hiçbir çıkarı yoktur. Ziyaretçilerden
tek talebim DUA’dır.İyi günler sizinle olsun.
Selami ALKAN (SND)
Safranbolu / 2007
Bunu paylaş: