30 Ekim 2024 Çarşamba

RECAİ DEMİRSÖZ

RECAİ DEMİRSÖZ

ÜÇBÖLÜK KÖYÜ
RESSAM RECAİ DEMİRSÖZ :
Üçbölük, Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.
Köyün asıl adı Ilbarıt’tır. Ilbarıt kelimesi eski türkçe ve moğolca olup, Ilbarlar-İlberler-anlamına gelmektedir. Tarihçi ve yazar İlber Ortaylı’nın ismi ile aynıdır.
Karabük iline 24 km, Safranbolu ilçesine 16 km uzaklıktadır.Safranbolu’nun Üçbölük köyünde yaşıyor. Kaymakamlığın tahsis ettiği eski ilkokulu atelye ve galeri olarak düzenliyor. Bölgenin eski kültürüne ait topladığı eski objeleri de burada sergileyerek mekanı müze olarak da kullanıyor. Kendine özgü ve şaşırtıcı bir insan olan Recai Bey müzikle de ilgileniyor, saz çalıyor ve sazını da kendisi yapıyor. Tablolarından 2 tanesinde insan figürlerinin tek gözbebekleri var. Sebebini sorduğumuzda; ”Bence insanların çoğu zaten görmüyorlar, baksanıza yaşadıkları dünyayı yok ediyorlar” diyor.Yolunuz düşerse onu tanımak ve eserlerini görmek için TAŞEV’e ve Üçbölük köyüne gidiniz…..
Uzun yıllardır Safranbolu’nun Üçbölük (Ilbarıt) Köyünde yaşamını sürdüren ressam Recai Demirsöz resim çalışmalarını sürdürürken diğer yandan de köyünde oluşturduğu müze ile köyünün ve Safranbolu’nun turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor.
Recai DEMİRSÖZ (Geleceğe Mektup)
Kelimeleri kifayetsiz bırakan insan…
*Safranbolu’ya bağlı eski adı ILBARIT olan ÜÇBÖLÜK köyünde büyük çabalar ile tek başına oluşturduğu “KÜLTÜR SANAT MERKEZİ”e sahip olan insan…
*Hiç bir eğitim görmemiş olmasına rağmen resim, heykel, ve müzik alanlarındaki çalışmaları ile özellikle üniversitelerdeki Profesör ve Doktorları hayretler içerisinde bırakan insan…
*Yokluktan çuvalları gererek oluşturduğu tuvallerde resim çalışmaları yapan insan…
*Tamamı kendi üretimi olan saz, keman gibi enstrümanlar ile müzik ziyafeti verebilen bir insan…
*Sanki yüzyıllar öncesinden yapılmış gibi duran kilden hazırlanmış heykellerin mimarı…
*Çevredeki tarihi eserleri yağmacılardan, bilinçsizlerden koruyan bir vatansever…
Ve ne yazık ki köyün delisi olarak bakılan bir insan…
Onun değeri maalesef o artık aramızda olmadığında anlaşılacak!
Şimdi yalnız başına sobasının yanında oturan ve oldukça sade bir hayat yaşayan bu insanı gelecekte konforlu, sıcak ve lüks konferans salonlarında anacak olmamız;
Ne büyük bir haksızlık!
Ne büyük yüzsüzlük!…
Bu gün bu satırları yazıyorum…
Gelecekte söylediklerim gerçekleştikten sonra bu satırları tekrar görecek olmam ne üzücü…
Cemil BELDER ~ 19-01-2014

RESSAM (RECAİ DEMİRSÖZ)

31-01-1956 Yılında Safranbolu ÜÇBÖLÜK (ILBARIT) Köyünde doğdum. İlkokulu köyümde bitirdim.Kendi çabalarımla okumak istedim amma başaramadım.On beş yıl İstanbul’da çeşitli fırınlarda çalıştım. Köyde çiftçilik yaptım.1982 yılında resim yapmaya başladım.Halen devam ediyorum. Kimseden resim eğitimi almadan kendi kendimi yetiştirdim.1983 yılında Karabük’te ilk sergimi açtım.Bu sergim ulusal basında yer aldı.Resim çalışmalarıma  hız vererek çalışmaya başladım.1984 yılında Safranbolu’da sergi açtım.Sergilerim aralıklı olarak devam ediyor.Büyük şehirlerde sergi açabilmem için sponsora ihtiyacım var.Üçbölük Köyü Kültür Merkezinde çalışmalarıma devam ediyorum.Kültür Merkezinin düzenini ve her gün açık kalmasını sağlıyorum.İyi günler sizinle olsun. Ilbarıt Köyünden sevgiler,saygılar.

ADRES: ÜÇBÖLÜK KÖYÜ /SAFRANBOLU     TEL: 0 370 735 50 81

 

RESSAM (RECAİ DEMİRSÖZ)

13 Mart Pazartesi Akrilik mi yağlı boya mı?

Yıllarca İstanbul’da çeşitli, işlerde çalıştı. Sonra İstanbul’u terk etti. Köyüne döndü/yerleşti. Bir kültürevi açtı. Resim çalışmalarını orada sürdürüyor. Son zamanlarda akrilikle çalışıyor. Ama çabuk kurumasından memnun değil. Yine yağlı boyaya dönecek gibi.
Son iki çalışması köylü figürleri. Atölye soğuk olduğu için çalışmaları biraz yavaş ilerliyor. Ressamın adı: Recai Demirsöz. Tel: (0370) 735 50 81. Üçbölük Köyü, Safranbolu.( arsiv.sabah.com.tr)

Ressam Recai DEMİRSÖZ;

Safranbolu’nun Üçbölük köyünde yaşıyor. Kaymakamlığın tahsis ettiği eski ilkokulu atelye ve galeri olarak düzenliyor. Bölgenin eski kültürüne ait topladığı eski objeleri de burada sergileyerek mekanı müze olarak da kullanıyor. Kendine özgü ve şaşırtıcı bir insan olan Recai Bey müzikle de ilgileniyor, saz çalıyor ve sazını da kendisi yapıyor. Tablolarından 2 tanesinde insan figürlerinin tek gözbebekleri var. Sebebini sorduğumuzda; ”Bence insanların çoğu zaten görmüyorlar, baksanıza yaşadıkları dünyayı yok ediyorlar” diyor.Yolunuz düşerse onu tanımak ve eserlerini görmek için TAŞEV’e ve Üçbölük köyüne bekleriz.

Ressam Recai DEMİRSÖZ;

Uzun yıllardır Safranbolu’nun Üçbölük (Ilbarıt) Köyünde  yaşamını sürdüren  ressam Recai Demirsöz  resim çalışmalarını sürdürürken diğer yandan de köyünde oluşturduğu müze ile köyünün ve Safranbolu’nun turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor.
Ülkemizin bir çok yerinde sergiler açarak sanay dünyasının  ilgisini çeken Recai Demirsöz Karabük ve Safranbolu halkından yeterli ilgiyi ve desteği göremediğini söylüyor.
Safranbolu 10. Alten safran Belgesel Film Festivali için aldığı davet sonucunda Safranbolu’nun ünlü sanat ve şarap sunum merkezlerinden olan Taşev’de kendisini ziyaret eden ÇGD Başkanı Mustafa Yanık, BRTV İdari Müdürü Osman Çetinkaya, teknik müdür Zafer Acar ile haber merkezi yetkilisi Nazan Yılmaz’a duygularını anlatan ressam Recai Demirsöz ; “Ne yazık ki, tüm ülkede olduğu gibi kentimizde de sanata ve sanatçıya yeterli destek verilmektedir. Ben köyde çok zor koşullar altında sanatsal uğraşımı sürdürmeye gayret ederken ilgililerden ve halktan da destek bekliyorum” dedi.
Taşev!in sahibi Sumru Yağmurdereli de : “ Uzun zamandır tanımaktan gurur duyduğum ressam Recai Demirsöz’ün sergisini burada açması bizi onurlandırmıştır. Kendisiyle ilgimizi sürdürerek elimizden gelen tüm tanıtım işlerini gerçekleştirmeye çalışacağız” dedi.
Sanata duyarlı olan BRTV kurumu mensupları olarak biz de kendisiyle ilişkilerimizi en üst düzeyde tutmaya gayret edeceğiz” diyen BRTV Haber Daire Başkanı Mustafa Yanık  Recai Demirsöz’ün sanat dünyasında çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

 

 

RECAİ DEMİRSÖZ

şehir yorgunluğu ve benim tanımlamamla,artık fazlada derinliği olmayan yaşam biçimi...nedeni;bir apartmanda yaşıyorsun,kimse kimseyi tanımıyor.hadi tanıdı diyelim,kültürler ve fikirler uyuşmuyor.yaşam denilen şey,ister istemez insanları bir yerlere sürüklüyor.çünkü asırın hastalığı denilen 'stres'insanları kuşatmış vaziyette.bir gün öncesi,hamdi sarı ve arkadaşları vardı.dünde hasan mutlu ve arkadaşları geldi.sabah kovayanına suya gittim.öz konağının yanında beyaz bir araç gördüm.

dün yine konuştuk,hasan mutlu,köy hakkında bir kitap yazalım dedi...şöyleki,kitap yazmak o kadar kolay değil.bir yığın müsvedde hazırlayacaksın.derinlemesine köyün tarihi dokusundan yaşam biçimine irdeleyeceksin.çünkü bu gün olmasada,köyün geçmiş bir derinliği var.bu gün bakıyorsun her şey yüzeysel.teknoloji denilen şey yaşamı kolaylaştırmış,ama aynı zamanda reel yaşamı da ortadan kaldırmış.dolısıyla,köyün derinliğinide şu anda benden başka bilen yok.karşıma 100 bilemedin 150 yıllık birisini çıkarmanız gerekiyor.o 100 yıllık veya 150 yılık birisi bir şeyler biliyorsa tabii...fakat ben 64 yaşına girmişim ve fiziki olarak 1959 yılından bu güne, gözümün önünden geçen bir takım şeyler hafızamda.bunun yanında,reel yazılı belgeleride,az çok analiz ettim,örneğin şu an babam satı demirsöz'den öndeyim.öndeyim derken ondan çok şey öğrendim.babam,kuruseyingil'le,geçmişte bizim ortak evimiz olduğundan bir haberdardı,ama kuruseyin'in bizim atamız 1751 doğumlu ahmet'in oğlu olduğunu bilmiyordu.terddütlüydü.bende onu bunu her ne kadar 1831 yılı kayıtı olsada,2 asır diyorum.iki asır olması için 11 yıllık bir fark var,oda büyük bir fark değil.çünkü bu gün köyün en büyük aile dağlımını yaşamış,hacıömeroğulları,1831 yılında iki sülale olarak görünüyor.yinede ben bu sayfada,hafızamdaki birikimleri yazmaya devam edecem.hasan mutlu ilede aynı kanıya vardık.ilerde eğer toparlayabilirsek,kitaplaştıracaz.saygılarımla...

RECAİ DEMİRSÖZ

şöyleki,insanlar insanları dış cepheden tanımaya kalkar ve hiç kimse kimsenin iç dünyasını bilmez ve de bilemez.kimi insan vardır,sürekli kendini ve çevresini met eder.fakat bu insan bilmez ki kendi kendini batırdığını... .uğur mumcu,alaylı ve dünyanın en büyük araştırmacı gazetecileri arasındaydı.kendisini tanıma şansım olmadı.sürekli şu tümceyi kullanrdı. 'bilgi sahibi olmadan,fikir sahibi olunmaz.' dolasıyla ılbarıt köyü,geçmişi ve bu günü ile basite indirgenecek bir köy değildir.düşünün bu köy ilk olarak köyde 'köy mektebini'kurmuş ve okur yazarlığa ulaşmış bir konumda.dolasıyla bu köyde,bir yığın insan,mantık yürütübilme erdemine,asırlar öncesi ulaşabilmiş.bilim buna kavram diyor.ben 40 yılıdır fiili olarak resim yapıyorum.bu günü kadarda küçük desteklerle ayakta kalabildim.bu güne kadarda okuduğum kitapların artık sayısını bilmiyorum.dün köyde olan mehmet tangül,ellerini çatı yaptı.mithat demirsöz'le sen aynı noktadasın dedi.bu onun görüşü.mithat demirsöz beşikte iken ben çoktan ilkokula yazılmıştım ve mithat demirsöz ikizdi.köy yeri doğduktan sonra zatüreye yakalandı ve vefat etti henüz bir iki aylıkken.ismide hikmet'di.avlu kapısının önüde şaşın şaşkın duruyorum.alagöz amca elinde bir kazma birde kürekle evden çıktı.gel benimle dedi.peşine düştüm köy mezarlığına vardık.hemen ziyaret yerinin batısında boş bir yeri kazmaya başladı.70,80 santim uzunluğunda bilemedin,40 50 santim derinliğinde bir mezar.sonra kardeşim,bir kaç kişi eşliğinde,büyük abim mehmet'in koltuğunu altında taşınarak defnedildi.şu anda mezar kayıp gibi görünsede,yerini halen biliyorum.59 yıl geçmiş.mezari sürekli taştan yaptım ,ama taşlar alındı.köy öğretmenimize gelince...öğretmenimiz,köy enstitüsü mezunu,kabtamonu'nun araç ilçesinden,piskopatın teki hikmet kayalı idi ve öğrencilerini eski bir maşa kanadı ile döverdi.düşünün 40-50 santim uzunluğunda 8.lik bir demir parçası.bir ara hüseyin tiryaki,adında yine kastamonu ili azdavay ilçesi nüfusuna kayıtlı,oda köy ünstitüsü mezunu bir öğretmen,daha verildi.o yıllarda 80 yakın öğrenciler,1,2,3 ve 4,5 sınıf olarak ikiye ayrıldı.hüseyin tiryaki, hikmet kayalı'danda beterdi.hatıpgilin hanım kızın saçlarını çekince,saçları kökünden söküldü elinde kaldı.akkuşgilin halime kızı topal etti,zavallı kız bir süre topal yaşadı ve bu öğretmen yarı yıl tatili olmadan okuldan alındı.daha sonrada hikmet kayalı köy muhtarı tarafından köyden kovuldu ve safranbolu,milli eğetim müdürüde,kastamonu ili araç ilçesindendi. osman acar,neredeyse iki yıla yakın köye öğreten atamadı.o günleri hatırlayanlar için bir anekdot.

RECAİ DEMİRSÖZ

safranbolu,1831 nüfus kayıtları,yapıtı karabük üniversitesi'nden üç tarih hocası tarafından, osmanlının ankara'daki arşivinden çıkarılmış ve buna bağlı o yıllara ait bazı belgelerde kitaplaştırılmıştır.bu kayıtlardan yola çıkarsak,ardan geçen 189 yıl yani iki asıra yakın bir zaman,ben bu yapıttan birilerinin bir şeyler anlayıp algılayacağını sanmıyorum.bir kere köyümüzde geçmiş nüfusa ait insanların artık 1920'in sonuna gelmesi ve geçmişe dair soyağçlarının olmaması göz önünde bulundurulursa,mutlaka elimizin altında,bilgilerin olması gerektiğine inanıyorum.yukarıda sözü edilen yapıt dağıtılmaya başlandığında,selami alkan hocanın eline geçmiş ve beni aradı.1831 yılında,köyümüzün nüfusu 300 civarında filan dedi.daha sonra ben bu yapıtı alıp incelediğimde,evet ortada bir nüfus kayıtı var,ama kadınların esamisi yok.sadece her hanenin o yıllarda yaşayan erkekleri kayıt altına alınmış.bu sayım padişah 2.mahmut döneminde yapılmış.padişahı iki şey ilgilendirmektedir.bir asker,birde anadolu insanın üzerine yüklediği ağır vergiler.bir örnek verecem,ılbarıt köyünde hacıhamzaoğlu diye bir esami var.karamuhtargil...1831 kayıtlarda 9 tane erkek var ve zamanla bu sülale bitmiş,karagaşgilden kuruoğlan,hüseyin avcı hecelligilden ayşe özen alınırak o evin bacası tüttürülmüş.artı karamuhtar 40 sene muhtarlık yapmış ve yukarı keleşgilin evide,onun misafirhanesi,bir ara acamuğun kardeşi kel kadire geçmiş.kel kadir'in 5 oğlu varmış onlarda bitince,ev acumukgile geçmiş,acumukta,evi keleşgilin ibrahim yılmaz'a satmış.

Selami ALKAN (SND) Safranbolu / 2007

Sitemdeki yazıların kaynağı verilmemiş olanların kaynakları bilinmediğindendir. Hak sahipleri talep ettiği anda kaynağı yazılır ya da yazı siteden kaldırılır. Kendi yazılarımın altında ismim vardır. Bu sitedeki yazıların yasalara aykırı kullanımı siteyi değil kullanıcıyı bağlar. Bu site hiçbir menfaat gözetilmeksizin sadece bilgi sağlama amacıyla kurulmuştur ve ticari hiçbir çıkarı yoktur. Ziyaretçilerden tek talebim DUA’dır.İyi günler sizinle olsun

 alıntı. emeği geçenlere teşekkür ederim

 

SECERE

  (SND) SAFRANBOLU (ILBARIT KÖYÜ) ÜÇBÖLÜK KÖYÜ    SECERESİ Üçbölük köyü (Ilbarıt) ...