(KÖYDEN İSTANBUL'A GÖÇ)
şehirler köyleri henüz yutmadığı dönemde, başta ılbarıt gibi köylerin insanları, bir şekilde istanbul'a ulaştıkları gibi, istanbul ötesine, yani balkanlara kadar gitmişler. istanbul'da ekmeğini kazanırken, balkanlarda askerliklerini yapmışlar. o yıllarda askere gidenlerin ardından, tekrar geri döner umudu olmadığından, geri dönenlere bir mucize olarak bakarlarmış. yine o yıllarda askerlik süresinin sınırı belli olmadığından, çoğu aileler yitip gitmiş. örneğin ılbarıt köyünde, hacışabanoğlu,iki sülale...nakioğlu...dalkıranoğlu ve hoşofçıoğlu adlı sülaleler, artık yok...
istanbul'a ilk gidenlerden bazıları burada iş kurmuşlar,örneğin musluoğullarından, emistogili ve kuruseyingili temsil eden,kendisi 1750 doğumludur;ahmet, istanbul'un tophane semtinde 'çinili fırın' isimli fırının işletmecesi olmuş. yine bizim köye 1840 yıllarında gelen gökmenoğullarından, mustafa'nın çocukları...ibrahim,raşit ve hasan, yine istanbul, tophane semtinde, uzun yıllar ciğerci dükkanı işletmişler. kuruhaliloğullarından, torun abdullah (zimbilli) istanbul'un çemberlitaş semtinde fırın açmıştır. ılbarıt köyündeki,1968 yılında yanan 9 odalı konağı, istanbul'dan gönderdiği para ile kardeşi halil'e yaptırmıştır. daha sonra elden ayaktan düşünce,çemberlitaş fırınını,tezgahtarı, iyipgilden mustafa remzi özlü'ye 1910 yılında satmıştır.
ılbarıt köyünden, bağ bahçe işleri sona erdikten sonra,para kazanmak için istanbul'a gidişler devam etmiştir. o yıllarda karayolu ve vasıta olmadığı için,köyden 4 günlük yürüme ile bartın ve doğu karadenizden gelen yük vapurlarının ambarlarında seyhat etmek bir iki günde denizde geçirmek üzere istanbul. hiç kimsenin yatacak yeri olmadığı için, çoğu,barınma yeri olan fırın işçiliği yada simitçilik gibi işlerde çalışarak, bir miktar para kazanabilmek tek ideal olan şey...
1960'dan itibaren üzüm bağlarının büyük ölçüde kuruması ile ılbarıt köyünde yaşam git gide zorlaştı ve daha sonraları ekili alanlarda verimsizleşti. artık köyden istanbul'a göçler başlamış ve okmeydanı sırtlarında ,feriköy sırtlarında, ılbarıtlı'lar gecekondularla tanıştılar. elektriği suyu olmamasına rağmen,her bir gecekondu tek odaları ile birer sığınaktı, ılbarıt'lı için, derken;bu kez 60 yılların ortalarından sonra,istanbul ,balat,fener ve çarşamba semtlerinde, ılbarıtlı'lar bu kez bakkal işine başladılar. ileride bakkaları olanlar kimlerdi yazmaya çalışacam.