KİTAP YAZALIM
Şehir yorgunluğu ve benim tanımlamamla,artık fazlada derinliği olmayan yaşam biçimi...Nedeni;bir apartmanda yaşıyorsun,kimse kimseyi tanımıyor.Hadi tanıdı diyelim,kültürler ve fikirler uyuşmuyor.Yaşam denilen şey,ister istemez insanları bir yerlere sürüklüyor.Çünkü asırın hastalığı denilen 'Stres'insanları kuşatmış vaziyette.Bir gün öncesi,Hamdi Sarı ve arkadaşları vardı.Dünde Hasan Mutlu ve arkadaşları geldi.Sabah Kovayanına suya gittim.Öz Konağının yanında beyaz bir araç gördüm.
Dün yine konuştuk,Hasan Mutlu,köy hakkında bir kitap yazalım dedi...Şöyleki,kitap yazmak o kadar kolay değil.Bir yığın müsvedde hazırlayacaksın.Derinlemesine köyün tarihi dokusundan yaşam biçimine irdeleyeceksin.Çünkü bu gün olmasada,köyün geçmiş bir derinliği var.Bu gün bakıyorsun her şey yüzeysel.Teknoloji denilen şey yaşamı kolaylaştırmış,ama aynı zamanda reel yaşamı da ortadan kaldırmış.Dolısıyla,köyün derinliğinide şu anda benden başka bilen yok.Karşıma 100 bilemedin 150 yıllık birisini çıkarmanız gerekiyor.O 100 yıllık veya 150 yılık birisi bir şeyler biliyorsa tabii...Fakat ben 64 yaşına girmişim ve fiziki olarak 1959 yılından bu güne, gözümün önünden geçen bir takım şeyler hafızamda.Bunun yanında,reel yazılı belgeleride,az çok analiz ettim,örneğin şu an babam Satı Demirsöz'den öndeyim.Öndeyim derken ondan çok şey öğrendim.Babam,Kuruseyingil'le,geçmişte bizim ortak evimiz olduğundan bir haberdardı,ama Kuruseyin'in bizim atamız 1751 doğumlu Ahmet'in oğlu olduğunu bilmiyordu.Terddütlüydü.Bende onu bunu her ne kadar 1831 yılı kayıtı olsada,2 asır diyorum.İki asır olması için 11 yıllık bir fark var,oda büyük bir fark değil.Çünkü bu gün köyün en büyük aile dağlımını yaşamış,Hacıömeroğulları,1831 yılında iki sülale olarak görünüyor.Yinede ben bu sayfada,hafızamdaki birikimleri yazmaya devam edecem.Hasan Mutlu ilede aynı kanıya vardık.İlerde eğer toparlayabilirsek,kitaplaştıracaz.Saygılarımla...